Nimet Tanrıkulu için İHD’de basın açıklaması

26 Kasım sabahı ev baskını ile İstanbul’da gözaltına alınan ve tutuklanan Nimet Tanrıkulu için düzenlenen basın açıklamasında hukuki süreç ile ilgili de bilgilendirme yapıldı.

Nimet Tanrıkulu için İHD’de basın açıklaması
Nimet Tanrıkulu için İHD’de basın açıklaması
Eylül Deniz Yaşar
  • Yayınlanma: 3 Aralık 2024 13:18
  • Güncellenme: 3 Aralık 2024 13:31

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde, 29 Kasım’da tutuklanan, kadın ve barış mücadelesi aktivisti,  İHD kurucu üyesi Nimet Tanrıkulu’nun serbest bırakılması talebiyle basın açıklaması yapıldı.

26 Kasım sabahı ev baskını ile İstanbul’da gözaltına alınan, ardından Ankara’ya götürülen ve 3 gün gözaltında kaldıktan sonra tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderilen Tanrıkulu’nun avukatı İHD Eşbaşkanı Eren Keskin hukuki sürece dair bilgi verdi:

Nimet Erbil ve Süleymaniye’ye gitmiş. Açık kimlikle gitmiş. Orada bir kitabevi açma projesi varmış hatta, ama olmamış. İnsanlar Londra’ya Paris’e nasıl giderse Erbil’e de gidebilir. Suçlama konularından biri bu. Diğeri Sakine Cansız’ın cenazesine katılmış olması. O cenazeye binlerce insan katıldı. Barış için yapılan bir kadın konferansına katıldığında bir otelde kalmış Nimet. O otelde hakkında soruşturma olan insanlar da kalmış. Nimet’i de bununla suçluyorlar. Bu anayasaya aykırı. Hiç birbiri ile ilgisi olmayan kişiler aynı soruşturma dosyasıyla tutuklandılar.

Dün Tanrıkulu ile avukat görüşü yapıldığı bilgisini veren Keskin Tanrıkulu’nun durumun iyi olduğunu belirtti.

Rehin politikası yürütüyorlar

Nimet Tanrıkulu’nun eşi Celalettin Can da basın açıklamasında söz alarak şunları söyledi:

Tutuklanan insanların hepsi toplumca bilinen insanlar, hak savunucuları, sendikacılar. Yeni çözüm sürecinde toplumca bilinen insanlar üzerinde rehin politikası yürütüyorlar. Orta Doğu’da bir alan temizliği var, onun da bize yansıması bu şekilde oluyor.

Nimet alınmadan önce onunla ortak bir yazı hazırlamıştık diyen Can, yazıdan bir bölümü şöyle aktardı:

Zulme karşı çıkmayan kaygısızlar nedeniyle de yaşanmaz hale geldi Türkiye. Zalimden korkulursa zulüm normal hale gelir. Sözün özü: bakmayın havanın kurşun gibi ağır gözüktüğüne, adaletin ateşi hala sönmedi.

Bir sabah 400 kişinin alınması 12 Eylül’ü hatırlatıyor

Basın açıklamasına katılan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ise Tanrıkulu’nun feminist mücadelenin öncülerinden biri olduğunu vurgulayarak “Nimet gibi bir yoldaşımız olduğu için hep onur duyduk. Bu bir insan hakları mücadelesi. Aynı sabah 400 kişi gözaltına alındı. Bir sabaha karşı 400 kişinin alınması bize 12 Eylül günlerini hatırlatıyor” dedi.

Gözaltı ve tutuklamaları birer ‘madalya ‘ olarak hak savunucularının boyunlarında taşıdığını dile getiren Fincancı “Elimizden geleni yapıp mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da basın açıklamasında söz alarak şu ifadeleri kullandı:

Oğlum kaybedildiğinde ben bu derneğe geldim. Bu dernektekiler, Nimet benim ilk gözağrılarım. Nimet’in ve adaletsizce tutuklanan tüm arkadaşlarımızın yanındayız. Nimet’in yaptıkları biliniyor. Bir anne olarak bu durumu lanetliyorum. 

Basın açıklamasının sonunda yeniden söz alan Eren Keskin, Tanrıkulu’nun tutukluluğuna itiraz ettikleri bilgisini paylaştı ve açıklama sona erdi.