• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Özel: Dertleri Kürt sorunu değil, Erdoğan’ın seçilmesiymiş

Özel: Dertleri Kürt sorunu değil, Erdoğan’ın seçilmesiymiş

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Özel: Dertleri Kürt sorunu değil, Erdoğan’ın seçilmesiymiş
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 5 Kasım 2024 14:23
  • Güncellenme: 5 Kasım 2024 15:19

 

TBMM’de partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Özel, “Geçen sene ilk grup toplantısında gündemimde ilk olarak diyabet hastası çocuklar vardı. SGK bunu ödemiyor. Bakan ‘En kısa sürede çözeceğiz’ demişti. 1 yıl geçti, çocukların parmakları delinmeye devam ediyor. Sayın Bakan, çocuklar sizin sözünüzü tutmanızı bekliyor” dedi.

Partisinin oy oranını açıklayan Özel, “Seçim satıh maline gelindiğinde partinin oyu bir ay öncesinde yüzde 30’u geçiyor. O ay yüzde 38 alıyoruz ama “Bu pazar seçim olsa?” sorusuna yüzde 34’lerde CHP cevabı veriliyor ve o büyük zafer geliyor o gece” diye konuştu.

Öcalan çağrısı sonrası yeni anayasa çağrısı yapan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak yola devam etmesini savunan Bahçeli’ye yanıt veren Özel, “Bahçeli ağzındaki baklayı çıkarmıştır. Erdoğan’ın Kürt sorunu yoktur, kürk sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan’ın post sorunu vardır” ifadelerini kullandı.

Özel’in açıklamalarından satır başları şöyle:

“Bu sabah tüm seçmenlere ulaşıp onlara sosyal demokrasinin ne olduğunu yoksulluğun etnisite tanımadığını ancak bu ayrımı yapanların halkı yoksul bıraktığını anlatmış ve hissettirmiş ve CHP’ye kulağı kapalı seçimle konuşmayı başarmış Bülent Ecevit’in huzurundaydık.

Geçen sene de Ecevit’in mezarına 81 il başkanımla birlikte gitmiştik. Ona CHP’yi birinci parti yapacağım demiştim bugün o sözü tutmanın onurunu taşıyorum. Bugün Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi CHP Türkiye’nin birinci partisi.

Geçtiğimiz yıl buraya ilk çıktığımda diyabet hastası bebeklerin durumunu gündeme getirmiştim. Artık Türkiye’deki çocuklar hariç bütün dünyada çocuklara bir sensör takılıyor anneye babaya uyarı gidiyor.

İnsülin olması gerekiyorsa iğne oluyor. Bizim Sosyal Güvenlik Kurumumuz bununla ilgilenmiyor. Bakan çıkıp sorunu çözeceğiz demişti.

1 yıl geçti bebeklerin günde 10-12 kez parmakları deliniyor. Sayın Bakan sözünüzün tutulması bekleniyor.

Bir yılın sonunda kamp yapmak üzere Antalya’ya gidiyorduk ancak o sırada Esenyurt’un seçilmiş başkanına bir darbe girişimi başlayınca kampı iptal ettik.

Hiçbir partiye ait olmayan abonelik sistemiyle çalışan firmanın anketiyle CHP kah düşmüş kah çıkmış. Eylül ayında biraz düşmüş biz içine kapanıp da kurultay konuşunca. Yani biz kurultay delege dedikçe halk korkmuş 9 firmanın dokuzunda parti ekim ayında yine birinci parti olmuş.

3 büyük saldırı var Türkiye’ye ve CHP’ye

Saldırılardan birincisi Meclis başkanını da alet ederek ittifak ortaklarını konuşturarak yeni anayasa tartışmaları. Cevabımız net oldu hem Kurtulmuş’a hem Erdoğan’a mevcut anayasa uymayandan anayasa yapılmaz dedik.

Dedik ki Gezi tutukları ailesine kavuşmadan, AİHM kararları uygulanmadan tam bir anayasal uyum olmadan bu kapıyı bir daha bu maksatla çalmayın dedik. Amaç yine anayasayı değiştirmek.

Amaç anayasa tartışmayı yeniden kendi gündemine almak.

Biz emekli konuşuyoruz, biz yoksulluk, umutsuzluk konuşuyoruz.

Tam o gündem kapandı, toplum hayat pahalılığı altında ezilirken bu sefer 3. Dünya Savaşı’nı konuşmaya, İsrail’in Türkiye’ye saldıracağını söylemeye geldik.

Kapalı toplantıda konuşulanları söylemedik, konuşulmayanları ifşa ettik.

Asgari ücrete zam

Biz asgari ücrete zam diyoruz. Asgari ücretin alım gücü düştü 10 bin liraya. Biz umutsuzluğu umuda çevirmeye çalışıyoruz. Aman dediler bunlar bütün anketlerde ileride. Anayasa sisi hem gündemi ele alacak hem de Tayyip Bey’in gönlünü yapacak. Sonra 3. Dünya Savaşı’nı konuşmaya, İsrail’in Türkiye’ye saldıracağını Meclis kürsüsünden söylemeye başladılar. Başta bazı liderlerin, bazı kıdemli siyasetçilerin de söylediği şey tecrübemiz sayesinde ortaya çıktı. Kapalı oturum yapılacak dedik. Eğer hak verirsek susacağız ve destek vereceğiz ama sen bunu siyaseten yapıyorsan; söylemediğini ifşa edeceğiz. Gördük ki orada hiçbir şey konuşulmadı. Konuşulmayanı ifşa ettik. millet bunun korkuyu örgütlemek için olduğunu anladı. Kanun teklifi vardı. Hepimizden 60 milyar toplayacaktı. bütçe var, koy lazımsa. yok senden benden alacak. niye aidat, aidiyet yaratsın diye. Maskelerini düşürdük. Şimdi o kapalı oturumu eleştiren yok.

Bahçeli’ye yanıt

Tehlike büyük denirken o sırada savunma sanayii fonu teklif edilirken, TUSAŞ’a yapılan hain terör saldırsının hangi algıyı pekiştirdiğini ve örgütün hangi amaca hizmet etttiğini de aklımızda tutalım. Bahçeli önce el sıkıştı. Sonra Öcalan’ı kendi konuştuğu kürsüye davet etti. Bugün Bahçeli ‘Sözümün arkasındayım’ dedi. Esas bunu ömrüm boyunca saklayacağım aklındaki baklayı çıkarıyor. Birbiriyle huzura kavuşamayanlar, birbirleri ile bir arada yaşayamayanlar ayrımcılığı nasıl giderecek? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mı? Sayın Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, bize göre tek seçenektir diyor Bahçeli. Bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru değil midir diyor. Erdoğan’ın kürk sorunu vardır. bunlarca dost sorunu yoktur, Erdoğan’ın post sorunu vardır. Sırf Erdoğan geçmişte ‘Balda tuz bulunmaz bir tek senden cumhurbaşkanı olmaz’ dediği Erdoğan için bir kez daha başkan seçilsin diye Öcalan’ı Meclis’e getirmekten bahsetmektedir.”

Meğer asıl dertleri Kürt sorunu değil asıl dertleri Erdoğan’ın seçilmesiymiş.

Yerel seçimlerde İstanbul’un en büyük ilçesine kayyum atıyorlar.

Bu sürecin tuzaklarla dolu bir süreç olduğunu bilelim. Kurduğu hiçbir tuzaktan sonuç alamayan iktidar yerel seçimlerde birinci parti olan partiye kayyım atadılar. Esenyurt üzerinden İstanbul’u İstanbul üzerinden Türkiye’yi kuşatmaya tenezzül ediyorlar.

Esenyurt’a üzülüyorsan Mardin’e de üzüleceksin. Mardin’e üzülüyorsan Esenyurt’a da üzüleceksin.”