İstanbul’da Çekmeköy Belediyesi’nin toplu açılış ve temel atma törenine, CHP Genel Başkanı Özgür Özel gündeme dair konuştu.
Özgür Özel’in konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
‘Kreşin ücreti İstanbul’dakilerin onda biri’
“Bugün il başkanımızla geliyoruz. Konuştuk, dedi ki arkadaşlarımız, bilgi notuna baktım. Bu kreşte nasıl bir ücret tarifesi var? Dediler ki, ‘40 bin lira, yani ayda 4 bin lira’. Ben ilk duyduğumda şöyle bir baktım, danışman arkadaş uyardı, ‘İstanbul’da kreş yılda 400 bin lira. Ayda 40 bin lira, bu onda biri gibi sembolik bir fiyat’. Biz 17 bin lira gibi asgari ücret almış birinin İstanbul’da ev kirası ödemesini, tavsiyelere uyup üç hatta beş çocuk yapmasını, onları beslemesini, giydirmesini, büyütüp okula göndermesini istiyoruz. Bir tarafta bir çocuğun kreşine 400 bin lira alan bir sistem var. Belediyelerimizin bu yatırımları bu anlamda çok çok önemli ama 17 bin lira asgari ücretin olduğu yerde ev tutarsan aç kalırsın, karnını doyurursan sokakta kalırsın, çocuğu doğurursan aferin alırsın ama ne doyurursun ne de uygun bir eğitim verebilirsin. Bu düzene en temelinden hep birlikte müdahale etmemiz gerekiyor.”
‘Okullarda çocuklar suyu bedava içsin’
“Bir gerçek var, okullar açıldı. 9 Eylül günü okullar açıldı. Ay bitti, ikinci aya girdik. Okullarda temizlik ve personel sorunu var. Okullarda çok büyük eşitsizliklerin yarattığı sosyal bir sorun var. Birincisi, Milli Eğitim Bakanımız demişti ki ‘Bütün okullarımız beş yıldızlı otel gibi’. Biz, okulda çocuklara bir öğün sıcak yemek verelim diyoruz. Seçimden önce ‘Biz de vereceğiz’ dediler. Seçimden sonra ‘Sadece okul öncesine’ dediler. Geçen sene eylülde onu da kaldırdılar. Bugün çocukların çok büyük bir kısmı 5 gün boyunca hiç kantin alışverişini yapmadan, üç çocuktan bir tanesi okula beslenme çantası götürmeden okula aç gidiyor, aç geliyor. Bugün okullarda bir şişe su, Anadolu’da 10 lira ve burada 15 liraya satılıyor.”
‘Orta Vadeli Program’da çocuk yoksulluğu yok’
“Türkiye’de 2023 itibarıyla 7,6 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Çocuk yoksulluğu, yetişkin yoksulluğunu aşan ve ondan daha yüksek ölçülen bir mesele. Bütün dünyada da böyle, Türkiye’de de böyle. Yaklaşık 2 milyon çocuk derin yoksullukla karşı karşıya.”
‘Düşecek dedikleri enflasyon yüzde 49’
“Mehmet Şimşek, biraz şaka mı yapıyor, gerçek mi yapıyor bilinmeyen videolarla enflasyonla ilgilenmiyor. ‘Düşecek’ dedikleri enflasyon yüzde 49. Geçen ay 52’ydi. Bir sene öncesine göre, bu ay aslında enflasyon 3 puan arttı. Devletin rakamlarında, TÜİK’in rakamlarında enflasyon yüzde 3. Peki, geçen ay 51 iken nasıl 49’a düşüyor? ‘Baz etkisi’ dedikleri, geçen sene bu ay yüzde 5’se bu ay yüzde 3 olunca hesapta bu, yüzde 51’den 49’a düşüyor. Peki, enflasyon düşünce fiyat düşüyor mu, hayat ucuzluyor mu? Hayır. Neden? Çünkü enflasyon, fiyatın artış hızı demek. Enflasyon 51 olursa geçen geçen sene 100 lira olan mal, bugün 151 lira olur. 49 olduğunda 100 lira olan mal 149 lira olur. Enflasyonun geçen aya göre düşmesi, ‘Artış hızının azalması’ demek. Enflasyonun artış hızının azalması, fiyatların bırakın düşmesi ve durmasını, artışını sürdürmesine engel değil. O yüzden eğer siz enflasyonu sıfır yaparsanız etiketler sabit kalır. Eksi yaparsanız ancak o zaman enflasyon eksiye düştüğü zaman fiyatlarda düşüş olur.”
‘Türkiye enflasyonda sadece Arjantin, Zimbabve, Etiyopya’yı geçebiliyor”
“Dün açıklanan aylık yüzde 3 enflasyon 83 ülkeden fazla desem çok gelir değil mi? 83 ülkeden fazla ama 83 ülkenin yıllık enflasyonundan fazla. Dünyada yüzde 3’ün altında yıllık enflasyonu olan 83 ülke var. Türkiye’de aylık enflasyon yüzde 3. Türkiye enflasyonda Arjantin, Zimbabve, Etiyopya’yı geçebiliyor sadece. Geri kalan bütün ülkeler enflasyonda bizden çok daha iyi durumdalar. Sayın Erdoğan’ın faiz indirimlerine başladığı, yani pandemiden çıktık, tedarik zincirleri kırıldı, yeni yeni yerine geliyor. Bütün dünyada enflasyon sorunu var. Enflasyon bütün dünyada var. Üç olan ülkede altı olmuş, panik var. Dört olan ülke yediye çıkmış telaştalar. Amerika dokuzu gördü, çıldıracak. Hepsi faizleri aldı, enflasyonun bir puan üstüne koydu, para başka yere kaçmasın, dövize yönelmesin, hayat pahalılaşıyor, ‘Ben alışverişimi önden yapayım’ deyip talep artmasın, enflasyon azmasın’ diye. Oraya koydular, enflasyonu biri dokuzdan çevirdi, dörde indirdi. Biri yediden çevirdi, üçe indirdi. Biri altıda yakaladı ve ikiye indirdi.”
‘Mehmet Şimşek’i getirip şimdi faizleri yüzde 50’ye çıkardılar’
“Orada Tayyip Bey, ‘Ben faiz indirmem, Nas ortada. Faiz sonuç değil, sebeptir, ben faizi artırmam, indiririm, bu suretle enflasyonu dizginlerim’ dedi. O gün buna başladığında ‘Mal ve hizmet sepeti’ diyorlar. Yani hesap kolay olsun diye bir sepet var, içindeki mallar ve aldığınız hizmet belirli. 100 liraymış, bugün 448 lira. Yani düşünün, Ramazan kolisi alıyorsunuz, içindekiler belli. 100 liralık Ramazan kolisi, bugün 448 lira. Neden? ‘Faiz artırmam ve indirerek düşürürüm’ dedi diye. Bunu böyle yapıp yapıp, seçimi geçirip, seçimden sonra Mehmet Şimşek’i getirip şimdi faizleri yüzde 50’ye çıkardılar. Bir veriyi daha hatırlatayım. ‘Enflasyonu düşürüyorum’ diyen Sayın Şimşek’in dün açıklanan rakam yüzde 48. Öyle bir anlatıyorlar ki, sanki geldiği gün enflasyon yüzde 80’di. Mehmet Şimşek’in geldiği gün enflasyon yüzde 38’di. Bugün yüzde 48, Mehmet Şimşek geldiğinde 38’di. Bunun için biz ekonomiyi önceleyen, önerilerimizi söyleyen, Türkiye’yi nasıl yöneteceğimizi önümüze koyan projelerle karşınızda olacağız.” (ANKA)