Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, gündüz kuşağı programlarına ilişkin konuştu. Şahin, gündüz kuşağı programları için tedbirlerin alınacağını açıklayarak, ‘Artık son aşamaya geçiyoruz’ dedi ve sert adımlar atılacağını söyledi.
Gündüz kuşağı programlarına ‘tedbir’
Mynet’e konuşan Şahin, gündüz kuşağı programlarına yönelik, “Artık kantarın topuzu iyice kaçtı. Yapıcı ikazlarımız görmezden gelindi. Kuşak programı yayınlayan kanalların üst düzey yöneticileriyle İstanbul’da çok kez ve en son Ankara’da yaptığımız toplantı düzelme yönünde sonuç vermedi. Yeni yayın dönemi başladı. Artık son aşamaya geçiyoruz. Yasakçı RTÜK eleştirilerine aldırmadan bu programlarla ilgili sert ilke kararları belirledik. Çok yakında Üst Kurul’a sunarak uygulamaya alacağız. Amacına hizmet etmeyen, kalitesiz gündüz kuşağı yayınları için son önlemimiz olan ilke kararlarını alıp kararlı bir şekilde gerekli adımları en sert şekilde atacağız” ifadelerini kullandı.
Narin Güran cinayeti ve medya
Şahin, Diyarbakır’daki Narin Güran cinayetine ilişkin de, “Narin kızımızın vahşice katledilmesi olayında medyamız bizi üzdü. Ne mahkemenin getirdiği yayın yasağını taktılar ne de soruşturmanın veya yargılamanın gizliliği ilkesini dikkate aldılar. Minik bir kız çocuğunun cinayetinden reyting devşirmeye kalkan medyamız beni hayal kırıklığına uğrattı. Radyo ve televizyon yayınlarını düzenleyen ve denetleyen otoritenin başı olarak çok üzüldüğümü belirteyim. Sorumlu yayıncılık yapmak, hassasiyetleri gözetmek, mahremiyete saygı bu kadar zor değil ama medyamız hiçbir kural, kaide gözetmeden vicdanları sızlatan bu olayı amatörce ekranlara taşıdı. Sabahtan geceye kadar en ince detayına kadar bu konu konuşuldu. Çocukların ekran başında olduğu saatlerde minicik bir yavrunun cinayeti bu denli fütursuzca verilmemeliydi. Olayın kendi zaten facia. Medyada yansıtılış biçimi de büyük facia. Herkesin psikolojini olumsuz etkileyecek şekilde yapılan yayınlar olmamalıydı. Söz konusu aile üzerinden genel olarak aile ve akrabalık ilişkileri zedelendi. İzleyicide travma oluştu” diye konuştu.
Youtube’taki yayınlara denetim hakkında
Youtube’da şiddet içerikli yayınların yer aldığını kaydeden RTÜK Başkanı Şahin, “Bunlarla mücadele etmek şart. İşin ahlak boyutu da var. Bazı Youtube yayıncıları, çok özür dileyerek söylüyorum, hayat kadınlarını yayınlarına, yarı çıplak kıyafetlerle konuk alarak terbiye yoksunu sohbetler edebiliyor. Youtube çocukların ağırlıklı olarak kullandığı bir mecra. Burada neredeyse iç çamaşırlarını göreceğimiz şekilde giyinen insanlar Youtube’da yayına alınıyor, bir başka örneğe bakıyoruz bir kadının ayakkabısından içki içiliyor. Rezaletin bini bir para. Konu sadece hükümet, muhalefet meselesi değil. Toplumun ahlaki temellerine kastediliyor. İnanç, toplumsal ve kültürel değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Aile kurumunu muhafaza etmek şart. Geleneksel yayıncılık alanı nasıl bir düzen ve denetime tabi ise internet üzerinden yapılan, sosyal medya kaynaklı yayınlarda bir tertibe tabi olmak zorunda” değerlendirmesinde bulundu.
Sosyal medya ve sokak röportajları
Şahin, sosyal medya yayınları ve sokak röportajlarına ilişkin de “Gelişmiş, demokratik ülkelerde hiçbir alan düzensiz ve denetimsiz olamaz. Yayıncılık alanı da. Özellikle internet üzerinden, sosyal mecralardan yapılan yayıncılık da düzen içinde olmalı. Gelişigüzel eline her mikrofon alanın kendini gazeteci, muhabir zannettiği bir ortam olamaz. Bu önce mesleğini hakkıyla yapan gazeteci dostlarımıza hakarettir. Bakın, sokak röportajlarıyla ilgili açıklama yaptım. Ardından İzmir’deki olay gerçekleşti. Bizle ilişkilendirseler de o olay RTÜK dışı bir tasarruftur. Denk geldi. Ama millete o hakareti yapan kim olursa olsun gözaltına alınırdı zaten. Zannettiler ki RTÜK, muhalif seslere tahammül edemiyor. Alakası yok. Biz sadece siyasi veya ideolojik içeriklerden bahsetmiyoruz. Sokak röportajı adı altında ahlaksız, saçma sapan soruların vatandaşa yönlendirildiğini, insanların verdikleri cevaplardan dolayı aşağılandığı, kadınlarımızı hedef alarak cinsiyet ayrımcılığı yapılan yayınlara şahit oluyoruz” dedi.