30 yıl süren tutukluluğunun ardından 26 Kasım’da tahliye edilen şair İlhan Sami Çomak, özgürlüğünün ilk günlerinde sevenleriyle bir araya geldi. Ümraniye’deki Vartolular Derneği’nde düzenlenen iki günlük karşılama töreninde Çomak, hem duygu dolu anlar yaşadı hem de yeni hayatına dair düşüncelerini paylaştı.
‘Cezaevinin soğukluğu ile kıyaslanamayacak kadar güzel bir soğukluk’
PİRHA’ya konuşan Çomak, cezaevi sonrası ilk deneyimlerini şu sözlerle anlattı:
“Şu an açıkçası üşüyorum. Hava soğuk, ancak cezaevinin betondan gelen soğukluğuyla ölçülemeyecek kadar güzel. 30 yıl gibi neredeyse bir ömür süren haksız mahpusluktan sonra aileme ve sevdiklerime kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu, zorluklarla örülü bir sınavdı ve bana kalırsa bu sınavı hakkıyla geçtim. Artık hayatı hakkıyla yaşamak için çabalayacağım.”
‘Cezaevinde yaşamımla Aleviliği temsil etmeye çalıştım’
Alevi kimliği ve mücadelesine ilişkin düşüncelerini de paylaşan Çomak, cezaevindeki yıllarında bu kimliğini nasıl yaşattığını şu sözlerle ifade etti:
“Alevi bir aileden geliyorum, ancak Alevi mücadelesine katkıları olan biri değilim. Annem ve babamdan öğrendiklerimi kendi yaşamıma yedirerek temsil etmeye çalıştım. Alevilik, hala resmi ideoloji tarafından kabul edilmemiş bir inanç. Bu nedenle bilinçli ve iradi bir çaba gerekiyor. Cezaevindeyken Aleviliği esas olarak kendi yaşamımla temsil etmeye çalıştım, ancak daha bilinçli adımlar atılmalı.”
‘Hayatımın odağında şiir ve edebiyat olacak’
Gelecek planlarına dair açıklamalarda bulunan İlhan Sami Çomak, şair ve yazar kimliğinin yaşamında belirleyici olacağını vurguladı:
“Elbette uzun süre mahpus olmanın getirdiği mağduriyet tanınmamda bir etken, ancak esas olarak yazıp çizdiklerimle bir şair ve yazar olarak biliniyorum. Bundan sonraki süreçte hayatımın odağında şiir ve edebiyat olacak. Bu yönde devam etmeyi düşünüyorum.”
Karşılama törenine yoğun katılım
Ümraniye’de düzenlenen karşılama töreni, Çomak’ın sevenleri ve dostlarının yoğun katılımına sahne oldu. Törende dayanışma mesajları verilirken, Çomak’ın 30 yıllık tutukluluğundan sonra yeniden özgürlüğe adım atmasının önemi vurgulandı.
