Saldırılar 3. gününde: Halep-Şam karayolunu kestiler

Suriye’nin Halep kentinde Suriye ordusu ile El Kaide kökenli Heyet Tahrir Şam (HTŞ) arasındaki çatışmalar 3. gününde. HTŞ, Halep-Şam karayolunu kesti. 

Saldırılar 3. gününde: Halep-Şam karayolunu kestiler
Saldırılar 3. gününde: Halep-Şam karayolunu kestiler
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 29 Kasım 2024 12:05
  • Güncellenme: 29 Kasım 2024 12:06

Hatay’a sınır İdlib’i kontrol eden Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve diğer cihatçı örgütlerin rejim kontrolündeki Halep’e yönelik başlattıkları saldırılar . 3. gününde.

Edinilen bilgiye göre çatışmalarda 129 Heyet Tahrir el-Şam üyesi ile 82 Suriye ordusu askeri öldü, 20 sivil hayatını kaybetti.

Takviye güç gönderildi 

Suriye ordusunun Halep’in batısındaki Mewt Kavşağı ve Basil Kavşağı yakınına askeri sevkiyat yaptığı bildirildi.  Suriye ordusu, HTŞ’nin ilerleyişini durdurmak için üç tümen sevk etti. 4. Tümen, 25. Özel Kuvvetler Tümeni ve 11. Tümen’den yüzlerce asker cepheye gitti. Ayrıca Esad yönetimi güçleri ağır silahlar ve zırhlı araçlarla takviye yaptı.

Suriye ordusu, kaybedilen yaklaşık 254 kilometrelik alandaki 32 köy ve kasabanın geri alınması ve cihatçı grupların ilerleyişinin durdurulması için kapsamlı bir operasyon hazırlığı yapıyor.

24 köy ve noktayı daha denetimine aldı 

Çatışmalar Halep ve İdlib devam ederken, HTŞ iki kentte toplam 24 köy ve noktayı daha denetimine aldı.

AA’nın haberine göre HTŞ ve beraberindeki gruplar Halep kentinin dış mahallerine bir kilometre kadar yaklaştı. Örgüt Yaklaşık 400 kilometrekarelik alanın kontrolünü ele aldı.

Ele geçirilen noktalar arasında stratejik önemdeki Kefer Halep de yer alıyor.

Ana karayolu ulaşıma kesildi 

DW Türkçe’nin haberine göre, Türkiye destekli bazı SMO unsurlarının da aralarında olduğu cihatçı örgütler, Halep’i başkent Şam’a bağlayan ana karayolunda ulaşımı kesti. HTŞ ve SMO unsurları Şam ve Halep kentlerini bağlayan M5 karayolunu ulaşıma kapattı ayrıca M4 ve M5 karayollarının kesişim noktasında da kontrolü ele geçirdi. Gözlemevi, “Rejim güçlerince yıllar önce yeniden açılan karayolu tekrar hizmet dışı” dedi.

Sahadaki gelişmeleri izleyen Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevine göre Türkiye destekli Suriye Milli Ordusuna (SMO) bağlı bazı gruplar da HTŞ’ye destek veriyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin “terör organizasyonları” listesinde bulunan HTŞ’yi Türkiye de “terör örgütü” sayıyor.

Rusya’dan hava saldırısı

Gözlemevi çatışmalarda 20’si SMO üyesi 129 muhalif ile aralarında İranlı milislerin de olduğu 82 rejim askerinin öldüğünü aktardı. Ayrıca Halep savunmasına destek veren Rus jetlerinin bombardımanında dördü çocuk 19 sivilin, rejim güçlerinin top atışı sonucu ise bir çocuğun öldüğünü rapor etti.

‘Ankara’dan Moskova ve Şam’a mesaj’

ABD merkezli New Lines Strateji ve Politika Enstitüsünden analist Nick Heras, Türkiye destekli bazı unsurların da çatışmalara katıldığına dikkat çekerek, bunun Ankara’dan Moskova ve Şam’a, “Suriye’nin kuzeyindeki askeri emellerinden geri adım atmaları yönünde bir mesaj” olduğu değerlendirmesinde bulundu.

İranlı general öldü

Heras’a göre İsrail ordusunun Lübnan ve Suriye’ye yönelik geçtiğimiz aylar boyunca devam eden saldırıları, cihatçı örgütlere “avantaj” sağladı. Çatışmanın Lübnan’da ateşkesin başladığı gün patlak verdiğine dikkat çeken Heras, “bir süredir Lübnan’la meşgul olan Hizbullah üyelerinin yeniden Suriye’ye odaklanmadan” saldırının başlatıldığı yorumunu yaptı. İran devlet haber ajansı çatışmalarda bir Devrim Muhafızları generalinin de öldüğünü aktardı. İran hükümeti saldırıyı “İsrail ve ABD’nin planı” olarak niteledi.

Telegram üzerinden açıklama

Cihatçı örgütler Telegram uygulaması üzerinden yaptıkları açıklamada, 46. Üs olarak bilinen bölgedeki en büyük Suriye hükümeti üssünü ele geçirdiklerini ve Suriye ordusuna ait tanklarla birlikte Şam hükümetine bağlı güçlerin bazı üyelerini esir aldıklarını duyurdu. Ayrıca Halep bölgesinin batısındaki kırsal alanda birkaç köyü de ele geçirdiklerini açıkladı.

14 bin kişi yerinden edildi

Birleşmiş Milletler (BM) üçüncü gününe giren çatışmalar nedeniyle yaklaşık 14 bin kişinin yerinden olduğunu açıkladı. Çatışmaların yaşandığı bölgede ABD askeri bulunmuyor.

İran’dan tepki: Astana Süreci anlaşmalarının açık bir ihlali

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, ”Suriye’deki terörist grupların yeniden faaliyete geçmesini ve bölgede terörizmin yayılmasını engellemek için kararlı ve koordineli bir şekilde harekete geçilmesi’’ gerektiğini söyledi.

Bekayi, mevcut Astana Süreci garantör ülkeleri (İran, Türkiye ve Rusya) arasındaki anlaşmalar gereği, Halep ve İdlib kırsalının gerilimi azaltılma bölgeleri olarak kabul edildiğini belirterek, terörist grupların bu bölgelere saldırılarının, Astana Süreci anlaşmalarının açık bir ihlali olduğunu ve bu sürecin olumlu kazanımlarını ciddi bir tehlikeye atacağını ifade etti. Bekayi konuşmasında, Halep’teki çatışmalarda hayatını kaybeden İran Devrim Muhafızları Ordusu komutanlarından Keyumers Purhaşimi için de başsağlığı dileklerini iletti.

4 yıl aradan sonra saldırı

En son saldırı 2020 yılında olmuştu. Türkiye, 2020 yılında Suriye hükümetinin resmi müttefiki Rusya ile İdlib bölgesindeki çatışmaları durdurmak için bir ateşkes anlaşması yapmıştı. Anlaşmaya göre Ankara, İdlib çevresinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun 2254 sayılı kararına göre terör örgütü olarak kabul edilen grupları etkisiz hale getirerek ılımlı muhalifleri bu gruplardan ayıracak ve M4 karayolu boyunca bir güvenli koridor oluşturacaktı.

BMGK’nın 2254 sayılı Kararı, 2015 yılında kabul edilmiş o dönemde BMGK’nın geçici üyesi olan Türkiye de karar lehine oy kullanmıştı. Hayat Tahrir el-Şam da bu karar bağlamında terör örgütü olarak kabul ediliyor.

Türkiye’nin 2017 yılında başlayan Astana süreci bağlamında da Idlib ve çevresinde ılımlı muhalefet gruplarını, Hayat Tahrir el-Şam gibi terör gruplarından ayırmak ve İdlib bölgesinde gerilimi azaltmak gibi sorumlulukları bulunuyordu.


HTŞ’nin Halep’e yönelik saldırısı 2’nci gününde