Galatasaray camiasından tanınmış isimler dahil onlarca kişinin yüksek getiri vaadiyle on milyonlarca dolar dolandırıldığı davada Teknik Direktör Fatih Terim ‘müşteki’ sıfatıyla ifade verdi.
Denizbank’ın eski şube müdürü Seçil Erzan ve yedi kişinin yargılandığı ‘yüksek karlı gizli fon vaadiyle dolandırıcılık’ davasında adı geçen Terim, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifadesinde “Seçil Erzan’ın ve Rüya Sağır’ın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rızasının olmadığını” belirtti.
Fatih Terim ifadesinde, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’le, Galatasaray Teknik Direktörü iken bir Şampiyonlar Ligi seyahati dönüşünde tanıştığını söyledi.
Fatih Terim, Ateş’in kendisine, “Kulüple anlaştık, sizin de hesaplarınızı bizim bankaya taşıyalım hocam” dediğini, ilk tepkisinin yıllardır başka bir bankayla çalıştığı için olumsuz olduğunu, daha sonra Ateş’in ısrarıyla, diğer bütün kulüp çalışanları gibi bazı banka hesaplarını Denizbank’a aktardığını belirtti.
Terim, “Sonrasında Hakan ile arkadaş da olduk, ya da en azından ben öyle sandım. Çok yakın ilgi alaka gösterdi, bana en iyi hizmeti vermek üzere çok özel bir müşteri olarak hissettirdi. Ben davaya konu olan olay meydana gelene kadar yaklaşık 13 yıl boyunca Denizbank müşterisiydim” dedi.
Denizbank’ın kendisini hep özel bir müşterisi olarak kabul ettiğini ve hep bu şekilde muamele gördüğünü kaydeden Terim, sanık Seçil Erzan’la ise 2016 veya 2017 yılında Denizbank’ın Florya Şubesi’nin yeni müdürü olarak tanıştığını söyledi.
Finansal meselelerden çok anlamadığını, yoğun ve çok seyahatli çalışma hayatı nedeniyle çok uzun yıllardır bir banka şubesine gitmediğini belirten Terim, Denizbank’ın Florya ve Büyükdere şubelerine bir kez dahi gitmediğini, bu şubelerin yerini dahi bilmediğini söyledi.
Terim, kendisinin “özel bankacısı olarak hizmet verdiğini” söylediği Erzan’ın, “‘Hocam bankada şu kadar paranız var, bu ay bu paraya dokunmadınız heba olmasın, değerlendirelim” gibi sözleri üzerine, kötü bir amaç aramadığını, çünkü kendisine güven duyduğunu söyledi.
Fatih Terim, “Şimdi anlıyorum ki Seçil Hanım’ın bana yazdığı saklama hesabına yattığını söylediği paralar, böyle bir hesaba yatmamış. Bana hiçbir zaman özel olarak bir fona para yatırılacağı, bu fondan yüksek getiri elde edileceği, Hakan adına veya Mehmet Aydoğdu adına bir fon olduğu veya benim adımla bir fon kurulacağı gibi sözler söylemedi” dedi.