Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, 2025 bütçesinin görüşüldüğü günlerdeki gündem maddelerine değindi.
Karaca, özellikle asgari ücret görüşmelerine, kayyım atamalarına ve Kazdağları’ndaki çevre tahribatına ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘Asgari ücret komisyonu şike yapıyor’
Asgari ücretin belirlenmesinin yaklaştığı dönemde, hükümetin tutumunu eleştiren Karaca, asgari ücret komisyonundaki bakanların tarafsızlık iddialarını sorguladı.
Karaca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile yaptığı görüşmeleri gündeme getirdi. Bakanların işverenlerin taleplerini topladığını ve bunları asgari ücret ve bütçe düzenlemelerine yansıttığını belirten Karaca, “Patronların dertleri dinlendi, notlar alındı. Sonra diğer patron örgütleriyle görüşülerek hem bütçe hem de asgari ücret belirlendi. Şimdi bu hakem tarafsız mı? Bu şike değil mi?” diye sordu. AKP’nin istikrar programının çöktüğünü ifade eden Karaca, “Erdoğan-Şimşek programından geriye kalan tek istikrar ücret ve maaşların eritilmesi oldu” dedi.
Temmuz’da asgari ücrete zam yapmayan iktidarın “asgari ücrete zam yapılırsa enflasyon artar” dediğini hatırlatan Karaca, “Temmuz’da zam yapmadılar, enflasyon düştü mü? Mehmet Şimşek’in göreve geldiği tarih olan 2023 haziranda yüzde 39,5 olan resmi enflasyon, 17 ay sonra yüzde 48,6 oldu” diye vurguladı.
‘Zevküsefa içinde yüzenlerin sofrasının hesabını ödemeyin’
Türk-İş’in asgari ücret görüşmeleri öncesi sessiz kalmasına değinen Karaca, Türk-İş Başkanı’nın “Alanlarda olmaya devam edeceğiz” açıklamasını hatırlatarak, “Türk-İş başkanı, patronlara vergi kıyağı yaparken işçilere vergi yoluyla soygun yapan bütçeye karşı alana çıkabilecek mi? Eylemlerde ücretlere artış, vergide indirim isteyen işçilerin taleplerini asgari ücret komisyonu masasına taşıyabilecek mi? İşçinin emeğini yerli ve yabancı sermayenin yoluna sermeye hayır diyebilecek mi?” diye sordu. Karaca, “Mitinglerde daha fazla ‘yuh’ ve ‘istifa’ sesleri duymak istemiyorsa, bir istikrar da Türk-İş’e lazım” dedi.
Ayrıca işçilere çağrıda bulunan Karaca, “Sofranızda kaynayan çorbada bir tutam tuzu olmayanların sizin adınıza masada asgari ücreti patronların istediği gibi bağıtlamasına izin vermeyin. Bu iktidarın patronsever, işçisavar ekonomi politikalarına artık boyun eğmeyin! Zevküsefa içinde yüzenlerin sofrasının hesabını siz ödemeyin” şeklinde seslendi.
‘Kayyım sadece Kürtlerin meselesi değil…’
Kayyım atamalarından sonra Emek Partisi heyetiyle birlikte Mardin, Batman ve Halfeti’de bulunan Karaca, “Erdoğan da Bahçeli de kısa sürede baklayı çıkardılar ağızlarından. Bahçeli Erdoğan’a yeniden başkan olma reveransı yaparken Erdoğan da ona övgüler dizerek Ortadoğu’yu işaret etti. Hesap belli… Trump’ın da yeniden seçilmesiyle, sınırlarının yeniden çizilmesi tartışması yapılırken; Cumhur ittifakı Ortadoğu’nun mayınlı arazilerini Kürtlerin sırtına binerek geçme planında” dedi. Türkiyeli işçi ve emekçilere seslenen Karaca, “Kayyım sadece Kürtlerin meselesi değil; bu ülkedeki sendikaları ve temsilcileri tanınmayan işçilerin, haklarına ipotek konan kadınların, üniversitelerinde temsilcileri tanınmayan gençlerin de meselesidir” ifadelerini kullandı.
‘Cengiz servetine servet katsın diye’
Kazdağlarında Cengiz Holding’e ait Truva Bakır Maden İşletmesinin altın ve bakır madenciliği için 1 milyon ağacın kesilmesine de değinen Karaca “Pek çok köy ve su kaynağı patlamalar ve yaratılan tozdan yaşanamaz hale getirilecek. Ne uğruna? Cengiz 90 milyon ton cevher, 105 milyon ton pasa çıkarsın, servetine servet katsın diye.” sözleriyle tepki gösterdi.
AK Parti iktidarının madencilik önündeki engelleri kaldırmak üzere yasal düzenleme hazırlığında olduğunu ifade eden Karaca “Emek Partisi olarak Kaz Dağı’na Cengiz Holding’i kayyım gibi atayarak, kendi yandaş sermayedarlarına ve İngiltere bütçesine kaynak aktarmayı düşünenlere karşı tüm gücümüzle yöre halkının mücadelesinin yanındayız” dedi.