Salt Beyoğlu’nun yeni sergisi “Tasarımcının Notu” ziyarete açıldı. Sergi, 1975’ten 2000’e uzanan döneme ait kitap tasarımlarının evrimini ele alarak, tasarımcının da kitabın bir aktörü olduğunu hatırlatıyor.
Salt Beyoğlu’nun yeni sergisi “Tasarımcının Notu” ile grafik tasarımın derinliklerine iniliyor ve sanatseverler bir kitabın sayfalarından çok daha fazlasını görmeye davet ediliyor.
“Tasarımcının Notu’nda” kitap tasarımlarına ilişkin 1975’ten 2000’e uzanan süreç aktarılarak, tasarımcı ön plana çıkarılıyor.
Kitap tasarımının yalnızca bir kapaktan olmadığını vurgulayan sergi, ziyaretçilerini bekliyor.
‘Odağımız tasarımcının kitaptaki konumu’
Serginin küratörü Eda Sezgin, “Tasarımcının Notu”nu İlke TV’ye anlattı:
“Sergi 1975’ten 2000’e uzanıyor. Aslında burada odağımız tasarımcı. Tasarımcının kitaptaki konumu daha doğrusu… Bir nesne olarak kitabın içinin tasarımcı tarafından değil de daha çok matbaada ya da belki yayıncının kararlarıyla çözüldüğü ama 90’larla beraber biraz da bilgisayar ve masaüstü yayıncılıkla birlikte bunun değişmeye başladığı, tasarımcının artık bir nevi kitapla içli dışlı olduğu ve kitap tasarımında alışılageldik olmayan ya da daha deneysel yaklaşımların öne çıktığı bir döneme bakıyoruz. Aslında bir noktada da 2000’lerin kitap bağlamında tasarım kültürüne zemin hazırlayan bir dönem.”
‘Tasarım yaklaşımlarındaki farklılıkların görünür olmasını istedik’
“Kitap kapaklarına ayırdığımız bir bölüm var. Ondan sonra 80’lerde özellikle özel kurumların prestij amacıyla çıkardıkları bir takım kitap tasarımlarına, aslında belki de o dönemdeki yegâne örnekleri oluşturan kitaplara bakıyoruz. Sonrasında da 90’lı yıllara giriş yapıyoruz. Sergimizin ikinci katı bütünüyle 90’lı yılların kitap tasarımlarına ayrılıyor. Ama burada prestij amaçlı, bütçesi yüksek kitaplardan standart kitaplara kadar bir çeşitlilik var. Bu çeşitliliği de vurgulamayı özellikle tercih ettik. Çünkü kitap somut bir nesne, belli bir bütçeyle ve belli bir tasarım yaklaşımıyla var oluyor. O yaklaşım farklılıklarının da görünür olmasını istedik. Daha doğrusu bir tasarımcının verili koşullarda nasıl çözümler ürettiğinin de daha görünür olmasını istedik. “
‘Sessiz konumda duran tasarımcıyı öne çekmek istedik’
“Serginin adı Tasarımcının Notu. Burada önemli unsur, tasarımcının notu bizim kitapta aşina olduğumuz bir not türü değil. Her zaman bir editörün notunu, çevirmenin notunu, yazarın notunu görüyoruz ama o elimizde tuttuğumuz nesneyi tasarlayan kişinin notunu görmüyoruz. Hangi kaidelerle ya da hangi gerekçelerle, nasıl bir yaklaşımla, nasıl bir anlayışla tasarladığını bilmiyoruz. Dolayısıyla da biraz bu sessiz konumda duran tasarımcıyı öne çekmek istedik. Kitapları ve tasarımları bağlamında her biriyle görüşerek, onlarla birtakım notlar oluşturarak ilerledik ve o notlar da bu sergideki seçkiye eşlik ediyor.”
Tasarımcının Notu, 2 Şubat 2025 tarihine kadar ziyarete açık.