DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin son dönemde izlediği dış politika ve bölgedeki gelişmelere dair açıklamalarda bulundu. Temelli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’e yönelik açıklamalarını eleştirerek, Türkiye’nin son 10 yıldır savaşı körükleyen bir politika izlediğini ve bu durumun bölgedeki barışın önünde engel teşkil ettiğini vurguladı.
6-8 Ekim olayları
Temelli, konuşmasında Kobani’de IŞİD’e karşı verilen savaşın ardından 6-8 Ekim 2014 protestolarına değindi: “Kobani halkı insanlık düşmanı bir örgüte karşı direndi. O dönem Birleşmiş Milletler ve HDP, Kobani’ye destek için dünya kamuoyuna çağrıda bulunmuştu. Bu direniş sayesinde IŞİD durduruldu” dedi.
Temelli, dönemin başbakanı Erdoğan’ın 7 Ekim’de Gaziantep’te yaptığı “Kobani düştü düşecek” açıklamasının ardından, yaşanan olaylarda 54 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Temelli, “Bu 54 kişiden 47’si HDP üyesiydi, ancak sadece Yasin Börü’nün ismi ön plana çıkarıldı. Diğer kurbanların isimleri anılmadı ve bu olaylar siyasi bir dava olan Kobani Davası’na dönüştü. Bu dava, Türkiye’deki demokratik düzene karşı hazırlanan ‘Çöktürme Planı’nın bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
‘Barış siyaseti yerine savaş politikaları’
Temelli, Türkiye’nin çözüm sürecini sonlandırarak barış siyaseti yerine savaş politikalarını tercih ettiğini söyledi. “Eğer Türkiye çözüm sürecine devam edebilseydi, Kürt meselesinin demokratik çözümüne ulaşabilseydi, Orta Doğu’da barış siyaseti hakim olabilirdi. Ancak son 10 yılda Türkiye savaşı körükleyen bir yerden hareket etti ve bu da bölgedeki yangını daha da büyüttü” şeklinde konuştu.
Temelli, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ve Ortadoğu’daki krize de değinerek, 42 bine yakın insanın hayatını kaybettiğini, Lübnan’da ise 2 bine yakın insanın yaşamını yitirdiğini ifade etti. Temelli, Türkiye’nin bölgede barış siyaseti yürütmesi gerektiğini savunarak, “Barış siyasetinin hakim olmadığı her yerde, savaş ve kaos kaçınılmazdır” dedi.
Kadın cinayetleri ve toplumsal barış
Temelli, Türkiye’de artan kadın cinayetlerine de dikkat çekerek, 2023 yılı içerisinde 292 kadının öldürüldüğünü, sadece bir günde 6 kadının katledildiğini belirtti. “Bu iktidarın çocuk ve kadın düşmanı politikaları, toplumda artan şiddet olaylarının temel nedenidir” diyen Temelli, kadın cinayetlerinin politik olduğunun altını çizdi.
Temelli, toplumsal barışın yitirildiğini ve Türkiye’de sosyal adaletin sağlanmasının giderek zorlaştığını belirterek, hükümetin politikalarının bu durumu daha da derinleştirdiğini savundu. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı’nın enflasyon politikalarını eleştirerek, hükümetin halkı değil sermaye kesimini koruyan bir ekonomi politikası izlediğini söyledi.
Kapalı oturum tepkisi
Temelli, kapalı oturumda hükümetin kamuoyuna bilgi vereceğini açıklamasına da tepki gösterdi. “Sanki gizli bir şey varmış gibi kapalı oturum yapılacak deniyor, oysa her şey dünyanın gözü önünde oluyor. Türkiye’nin izlediği siyaset de çok açık ve ortada” diyerek kapalı oturumların çözüm getirmeyeceğini ifade etti. Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi krizden çıkabilmesi için barış ve demokrasi siyasetine dönmesi gerektiğini vurgulayan Temelli, bölgedeki kriz ve savaşların da Türkiye’deki toplumsal huzuru tehdit ettiğini söyledi.
Sezai Temelli, Türkiye’nin savaş ve çatışma siyasetinden uzaklaşması gerektiğini belirterek, “Savaşın olduğu yerde toplumsal barışın sağlanması mümkün değildir. Türkiye’nin savaşı değil, barışı körükleyen bir politika izlemesi gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.