Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugünkü grup toplantısında yaptığı açıklamalara da yanıt veren Hatimoğulları, “DEM Parti sizden daha fazla Türkiyelidir. Siz bu barış sürecinin neresinde duruyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
Savaşın bedelini en ağır şekilde bölge halklarının ödediğini vurgulayan Hatimoğulları hükümete “2011’de Suriye savaşına dahil olarak büyük bir yıkımın parçası oldunuz. Yeni maceraların peşine düşmeyin, bu öfkeyle hareket ederek ülkeyi felakete sürüklüyorsunuz. Orta Doğu’daki şiddet hem Türkiye’yi hem de bölgeyi tehdit ediyor. İçeride barış, bölgede barış ilkesini hayata geçirelim” çağrısında bulundu.
Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulunmasının önemine değinen Hatimoğulları, “Kürtlerin kazanımlarını yok etme fırsatçılığından vazgeçin. Sınır ötesindeki Kürtlere saldırarak Türkiye’de iç barışı sağlamanız mümkün değildir” dedi.
Hatimoğulları Erdoğan’a da seslendi ve “Sayın Cumhurbaşkanı, barışa dair projeniz nedir? Bu konuda açıklamalarınızı bekliyoruz” dedi. İmralı2da Abdullah Öcalan ile görüşmek için yapılan başvurunun yanıtsız kaldığını belirten Hatimoğulları, “Erdoğan cesur adımlar atacaklarını söylüyor. Biz de cesur oluyoruz ve İmralı kapısının açılmasını, Ortadoğu’da barış için birlikte çalışmayı öneriyoruz” diye konuştu. Tülay Hatimoğulları’nın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Ortadoğu’da düzensizlik üzerine yeni bir düzen ikame edilmeye çalışılıyor
Maalesef yine savaşın büyük bedelini bölgenin halkları en ağır şekilde ödüyor. Halep’ten Tel Rıfat’a kadar devam eden çatışmalarda on binlerce insan göç yolunu tutmaktadır. Uluslararası güçlere çağrıda bulunuyorum, insani koridorların oluşturulması herkesin sorumluluğudur.
İsrail ile Lübnan arasındaki barış antlaşmasının mürekkebi kurumadan, Suriye cephesi kaynamaya başladı. El Nusra ve HTŞ gibi tüm dünyada terör örgütü olarak kabul edilen gruplar, Suriye Milli Ordusu’nun ilerlemesine imkan tanıyan koşullardan faydalanıyor.
Suriye’nin önemli kentlerinden Halep’e giren bu gruplar, çeşitli etnik ve dini toplulukların yaşadığı mahallelerde zorla hükmetmeye çalışıyorlar. Tel Rıfat’a yönelik çete saldırıları da devam ediyor. Bu durumu 2011’den beri izliyoruz ve şimdi bu filmin yeni sahnelerine tanık oluyoruz.”
Rojava’da yaşayan Kürtlere mızrak, Türkiye’deki Kürtlere zeytin dalı bir arada olmaz.
Sınırın öte tarafındaki Kürtlere saldırarak iç barış sağlanmaz
2011’de Suriye savaşına müdahil olarak büyük bir yıkımın parçası olduğunuz yeni maceraların peşinde koşmayın. Vekil güçler sürmeyin. Ülkeyi daha beter bir felakete sürükleyeceksiniz. Kürtlerin kazanımlarını nasıl yok ederim fırsatçılığına girmeyin.
Sınırın öte tarafındaki Kürtlere saldırarak Türkiye’de iç barışı sağlamak mümkün değildir.
Bölgede yaşanan kaosun hangi güçler tarafından çıkarıldığını iyi biliyoruz. Bizim safımız belli, biz demokrasi ve özgürlükten yanayız. Sözde değil özde demokratik Ortadoğu inşasından yanayız.
Gelin içeride barış, bölgede barış ilkesini hayata geçirelim
Neo-Osmanlıcı hayallerinizden vazgeçin. Bu öfkeyle davrandığınız sürece, ülkeyi daha beter bir felakete sürükleyeceksiniz. Orta Doğu’da şiddetin her yayılışı hem Türkiye için hem bölge için bir felakettir. Gelin içeride barış, bölgede barış ilkesini hayata geçirelim.
DEM Parti olarak bölgede yaşanan kaosun hangi güçler tarafından çıkarıldığını, kimin kimden ne çıkar elde etmek istediğini, hepsini biliyoruz. Ortadoğu’da neler olup bittiğini gayet iyi biliyoruz. Bizim mücadelemiz Kürt sorununun barışçıl çözümünden yanadır. Halkın doğduğu topraklarda doyabilmesi ve birlikte bütün farklılıklarımızla ortak bir yaşamı inşa etmekten yanayız. Dünya nükleer savaş tehdidi altındayken çare barıştır. Barış bütün sınırlar için en önemli güvenlik yöntemidir. Biz bu mesajı 2011’de Suriye savaşı başladığı günden bu yana her kürsüye çıktığımızda ifade ettik.
Tehdit dilinden vazgeçin
Sayın Cumhurbaşkanı barışa dair projeniz nedir? Bu konuda açıklamalarınızı bekliyoruz.
(İmralı başvurusu) Henüz bu başvuruya yanıt almış değiliz. Erdoğan geçen gün ‘cesur olacaz yeni adımlar atacağız’ dedi. Biz de cesur oluyoruz; İmralı kapısını açın diyoruz, Türkiye’nin ve Ortadoğunun barışına hep beraber çalışalım diyoruz.
Tehdit dilinden vazgeçin. Tehdit ederek diyalog kurulamaz.