Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün saat 15:30’da toplandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantı yaklaşık 3 saat 50 dakika sürdü. Toplantı sonrası kameraların karşısına geçen Erdoğan basına açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
İsrail ordusunun Lübnan saldırıları
“Bugün Filistin ve Lübnan’a sahip çıkmak, insanlığa sahip çıkmak, barışa, farklı inançların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmak demektir.
Şimdiden 1 milyona yakın Lübnanlı sivil yerlerinden edildi. 30 ton insani yardım malzemesi çarşamba günü Beyrut’a ulaştı. Güvenlik şartları elverdiği ölçüde yardımlarımızı devam ettireceğiz.
Biz de İsrail’in saldırılarını durdurması için diplomatik çalışmalarımıza hız verdik. Uluslararası toplum İsrail’in haydutluğuna daha fazla sessiz kalamaz. En büyük tepkiyi İslam ülkeleri vermeli. Biz bu zulme, barbarlığa asla rıza göstermeyiz. Hadsizliklerine de boyun eğmeğiz.”
28 Şubat zihniyetinin hortlatılması
“Ellerine geçirdikleri her fırsatta manşetleriyle darbecilere selam çakanlar, bakıyorsunuz bugün de 28 Şubat zihniyetini başörtülü, çarşaflı, sakallı, cübbeli diyerek yeniden horlatmaya çalışıyor. Yıllarca millete yaşam tarzı dayatanlar şimdi farklı yaşam tarzlarının hayatın bütün alanlarında görünür olmasından rahatsızlık duyuyor. Milletimizin bazı kesimlerini adeta öcü gibi göstermeye kalkıyor.
Bu devlet hiçbir ayrım yapmadan tüm kurumlarıyla milletindir. Devletin sahibi hangi inanca, kökene, siyasi görüşe mensup olursa olsun 85 milyonun tamamıdır. İnsanımızın kılık kıyafetinden dolayı devletin belli kurumlarına giremediği dönemler artık sona ermiştir. İnsanımızın baş örtüsünden, saçından, sakalından, çarşafından dolayı ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü günler artık mazide kalmıştır.
İnsanımızın takunyalı, tarikatçı, cemaatçi, inançlı-inançsız diye ayrımcılığa uğradığı günler artık geride kalmıştır. Sırf başındaki örtüsünden dolayı annelerin çocuklarını lojmanlarda ziyaret edemedi, yemin törenine dahi katılamadığı o kötü günler artık geride kalmıştır.
Bu makamlarda olduğumuz sürece Allah’ın izniyle hiç kimse o kara günleri bir daha geri getiremeyecektir. Bedel ödeyerek milletimize kazandırdığımız hak ve hürriyetlerin vesayet heveslileri tarafından gasp edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Demokrasiyi hazmetmekte sorunu olanlarla da mücadelemizi hukuk zemininde sonuna kadar devam ettireceğiz.”
Adalet ve yargı sistemine yönelik eleştirilere yanıt
“Adalet hizmetlerinde ülkemizi hak ettiği yere getirmek için yoğun gayret sarf ediyoruz. 23 yıldır güven veren ve erişilebilir adalet hedefimizden asla kopmadık. 2002 yılında 9 bin civarında olan hakim savcı sayımız 15 Temmuz’da yaşadığımız ihanete rağmen yaklaşık 3 kat artışla 25 bini geçti.
Bağımsız, tarafsız, adil ve etkili bir yargı sisteminin kökleşmesi için bundan sonra da çalışmayı sürdüreceğiz. İnfaz sistemiyle ilgili zaman zaman medyaya da yansıyan bazı tartışmaları yakından takip ediyoruz. Vicdanları rahatlatacak, toplumda devlete olan güveni güçlendirecek, özellikle de cezasızlık algısının önüne geçecek adımları meclisimiz ile iş birliği içinde mutlaka ama mutlaka atacağız.”
ABD gezisi ve BM toplantıları
“Salı günü BM Genel Kurulu’na hitap ettim. İsrail’in soykırımı başta olmak üzere bölgemizdeki zulümlere özellikle dikkat çektim. BM’deki konuşmamda bölgemizdeki zulme dikkat çektim.
Türkiye bugün, özgürlük için, adalet için, hak ve hakkaniyet için mücadele eden tüm mazlumların küresel platformdaki sesi haline gelmiştir.”
‘Türkevi tartışmaları’
“Ana muhalefet partisinin devrik eski genel başkanının Türkevi’nden neden bu kadar rahatsız olduğunu anlayamıyoruz. Türkevi binamız Cumhurbaşkanlığı Külliye’miz gibi 85 milyonundur, kapısı herkese açıktır. ”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ABD ziyaretinde New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkında açılan davada rüşvet iddialarının odağındaki Türkevi önünde açıklama yapmış ve iddiaları reddetmişti. CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise X hesabından, Özel’i isim vermeden eleştirmişti.
Orman yangınlarındaki ihmal tartışmaları ve muhalefet belediyelerine eleştiri
“Düşük nem, yüksek seyreden sıcaklık ve aşırı rüzgâr hızı sebebiyle 15-19 Ağustos arasında tam 306 orman yangını çıktı. Bu yangınlara hem havadan hem karadan etkin bir şekilde müdahale edildi. Tarım ve Orman Bakanım başta olmak üzere ilgili bakanlarımız sürekli sahadaydı. Ben de kendilerinden gidişatla ilgili düzenli olarak bilgi aldım. Tabii burada bir üzüntümüzü de ifade etmek istiyorum. Devletimiz her yangın çıktığında sadece alevlerle değil, aynı zamanda muhalefetin körüklediği fitne ateşiyle de mücadele etmektedir.
Burada asıl sorgulanması, eleştirilmesi, millete hesap vermesi gerekenler yerel yönetimlerdir. Kendi sorumluluk alanlarındaki orman yangınlarına bile müdahale etmekte çok geç kaldılar. Muhalefet belediyeleri, iş yapmak yerine yangın gibi bir meselede dahi siyaset yapma peşinde koşmaktadır.”