• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinlikleri | ‘Dergahı gerçek sahiplerine teslim edin’

Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinlikleri | ‘Dergahı gerçek sahiplerine teslim edin’

Nevşehir’de Hacı Bektaş-i Veli anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğe DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve TİP Genel Başkanı Erkan Baş katıldı.

Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinlikleri | ‘Dergahı gerçek sahiplerine teslim edin’
Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinlikleri | ‘Dergahı gerçek sahiplerine teslim edin’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 17 Ağustos 2024 21:12
  • Güncellenme: 17 Ağustos 2024 22:15

Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinliklerinde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, ilk kayyımın dergaha atandığını, gerçek sahiplerine teslim edilmesi gerektiğini söyledi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “Yaptığımız protokol ile Hacıbektaş belediyemizle birlikte ev sahibi düzenleme protokolünü yapmış olmanın gururunu yaşıyorum” dedi.

Nevşehir’de Hacı Bektaş-i Veli anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ile birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi de katıldı.

‘Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri’ne ev sahipliği için protokol imzaladık’

Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hacı Bektaş-ı Veli, Anadolu topraklarında öğretisiyle sonsuzluğu yakalayan en önemli değerlerimizdendir. Zamandan ve mekandan bağımsız derinliği, tüm insanlığı kapsayıcılığı ile çok önemli bir birliği öne çıkarır. Kardeşliğin ve barışın sesini; taşın, ağacın, insanın canlı cansız tüm varlıkların dilini konuşarak yükseltir. Onun yaşayışı ve öğretisi çeşitlilik içinde yüce bir birliği anlatır” dedi.

Sokak hayvanlarının öldürülmesine olanak tanıyan yasaya değinen İmamoğlu, “Ne yazık ki, dünyanın dört bir yanında acıların yaşanmaya devam ettiği, ülkemizde de farklı sıkıntıların arttığı hatta tüm varlıkların can hakkını savunan Hacı Bektaş-ı Veli’nin huzurunda söylemeye dilim varmıyor ama kedinin, köpeğin öldürülmesinin bile yasaya dönüştürülme çabasının gösterildiği günlerde Hacı Bektaş-ı Veli’nin huzurundayız” diye konuştu.

“Hep birlikte kararlı bir biçimde bu memleketin velilerinin, değerlerinin, ermişlerinin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin yolu yolumuzdur” diyen Ekrem İmamoğlu, “Bu yol bize birleşmeyi emreder. Bu yol bize bir olmayı, iri olmayı, diri olmayı emreder. Bu yol bize 86 milyon yurttaşımızın hiçbirisini dışarıda bırakmamayı, bu vatanın her varlığının, her nimetinin, her karış toprağının eşit hissedarı olmayı emreder” ifadelerini kullandı.

Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri Kültür ve Sanat Etkinlikleri’ni düzenleme konusunda protokol imzaladıklarını açıklayan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri Kültür ve Sanat Etkinlikleri’ni bu yıldan itibaren yaptığımız bir protokol ile Hacıbektaş belediyemizle birlikte ev sahibi düzenleme protokolünü yapmış olmanın da gururunu yaşıyorum. Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri’nin Alevi toplumunun hafızasında, duygusunda bir var olma mücadelesi olduğunu, bu etkinlikleri düzenleme adına canla başla mücadele eden canların birlik mücadelesi olduğunu yakinen biliyor ve hissediyorum. Bu nedenle bu etkinliğin üzerinde dolaşan ne yazık ki iyi niyetli olmadığını hissettiğimiz, bu konuda büyük kaygı duyan Alevi-Bektaşi toplumuna müdahalelere tepki göstererek, bunları aşarak bu etkinliği sahipsiz bırakmamak ve en güçlü şekilde bu buluşmaları desteklemek konusunda aldığımızı kararı, gururla siz kıymetli katılımcılarla paylaşıyorum.”

‘Biz birlikteyiz, beraberiz’

Ekrem İmamoğlu’nun ardından kürsüye eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi. Törene katılan genel başkanlar ve törenin düzenlenmesinde katkı sağlayan belediye başkanlarına teşekkür eden Kılıçdaroğlu, “Biz birlikteyiz, beraberiz, inşallah Türkiye’yi hep beraber aydınlığa çıkaracağız” dedi.

‘İlk kayyım Hacı Bektaş Veli dergahına atanmıştır’

Etkinlikte İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun ardından Bakırhan bir konuşma yaptı. Bakırhan, Hacı Bektaş-ı Veli tarafından 800 yıl önce barış ve kardeşlik tohumlarının ekildiğini kaydetti. Bakırhan, “Türkiye’de bu topraklarda aslında ilk kayım Hacı Bektaş Veli dergahına atanmıştır. 800 yıl önce Hacı Bektaş Veli Dergahı Nakşi şeyhlerine devredilmiştir. Bugün halkın iradesine atanan kayyımlar gibi Alevi halkının inancına Hacı Bektaş Veli öğretisine de kayyım atanmıştır. Dün Hacı Bektaş Veli Dergahına atanan kayyımları nasıl ki Alevi canlar yurttaşlar, yoldaşlar kabul etmedilerse, bütün fiziki ve kültürel kırımlara asimilasyon politikalarına rağmen inançlarını 800 yıldır yaşatarak bugünlere getirdilerse bugün halkın iradesine atanan kayyımları bizler de Alevi yurttaşlarımız gibi Alevi canlar gibi bu coğrafyada kabul etmeyeceğiz. Bizler alevi yurttaşlarımızın ilk kayyımı kabul etmedikleri gibi bugün de atanan yeni kayyımları kabul etmeyerek Hacı Bektaş Veli öğretisine sahip çıkacağız” diye konuştu.

’30 milyon Alevi yurttaşımızın yaşadığı ibadethanelerini yasaklıyorlar!’

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“30 milyon Alevi yurttaşımızın yaşadığı ibadethanelerini yasaklıyorlar! Bugün canlı olan 30 milyon insanın ibadet ettiği Hacı Bektaş Veli dergahı gibi müzeye çeviriyorlar. Bu dergah müze değil. Alevi yurttaşlarımıza açılmalıdır, bırakılmalıdır. Alevi canlarımız bu dergahta özgürce kendi inançlarını yaşamalıdır. Bunu savunuyoruz savunmaya devam edeceğiz. Bir gün Alevi yurttaşlarımıza kapatılan bu dergahın kapılarını hep birlikte açacağımız günler çok uzak değildir. Bakın Türkiye’de ikili hukuk Kürtlere ve Alevi canlara uygulanıyor. Dergahın içinde hem cami var hem de cemevi var. Cami ibadete açık cemevi kapalı işte bizler bu ikili hukuka itiraz etmediğimiz müddetçe camiler açık cemevleri kapalı kalacaktır. Onun için Hacı Bektaş Veli inancına sahip siz değerli canlarla birlikte Cemevlerinin yasal statüye kavuşması için kavuşacağımız günlere birlikte onurluca omuz omuza edeceğimiz günler bugünlerdir.

‘Gerçek sahiplerine iade edilmelidir’

Hacı Bektaş Veli dergahı gerçek sahiplerine iade edilmelidir, Alevi yurttaşlara iade edilmelidir. Hacı Bektaş Veli dergahı içindeki cemevi açılmalıdır. Aleviler kardeşimizdir, canlarımız diyorlarsa seçimler geldiği zaman, yeri geldiği zaman ama sıra Hacı Bektaş Veli Dergahı içindeki cemevine gelince açmıyorlar, müze yapıyorlar. İşte biz bu riyakar Alevileri, Kürtleri yok sayan anlayışla mücadele ediyoruz. Meclis’te sokakta, Hacı Bektaş’ta olduğu gibi Türkiye’nin dört bir yanında Alevi yurttaşlarımızın cemevlerinin resmi olarak ibadetgâh olması için mücadele edeceğiz, mücadelemize devam edeceğiz.

Bakın değerli canlar, Alevilerin Alevilikle ilgili hiçbir hakkı tanınmıyor. Alevilerin ne yasal ne de Anayasal hakları vardır. 30 milyon insanın inancının yasal bir güvencesi, karşılığı olmaz mı? Demek ki onlar Hacı Bektaş Veli fikriyatını yok sayıyorlar. Onun için onlara hatırlatma zamanının geldiğini belirtmek istiyorum. Bugün burada olduğu Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle genciyle kadınıyla birlikte Alevilerin eşit yurttaşlık hakkını sahiplenmek, savunmak, bunun yasal statüye kavuşması için ortak mücadele edeceğimiz günler içindeyiz.

‘Aleviler asla para pula mevki ve makamla fikriyatını satmayacaktır’

Utanmadan başka bir şey başka bir şey daha yapıyorlar. 30 milyon Alevinin inancını Kültür ve Turizm Bakanlığının bir müdürlüğüne bağlamaya çalışıyorlar. Alevilik inancı, 30 milyon Alevi Kültür Başkanlığı’nın içine sığmaz, sığmaz. 30 milyon Alevi’yi bir müdürlük içine sığdıramazsınız. Aleviler, rızalığı siz canlardan alırlar. Rızalığı saraydan almanızı istiyorlar. Aleviler asla kata Saraydan rızalık almazlar. Onu için bu Kültür ve Turizm Bakanlığının bu beyhude yaklaşımlarından bir an önce vazgeçip Alevi yurttaşlarımızın özgürce kendi örgütlenmesi içinde kendi inançlarını yaşayabilecekleri bir zemin yaratmaları gerekiyor. Dün Kürt coğrafyasında koruculuk dayatılıyordu, bugün dedelerimizi, pirlerimizi, analarımızı maaşlara bağlayarak Alevi yurttaşlarımızın içinde korucular yaratmak istiyorlar ama bunu çok iyi bilsinler Aleviler asla Kültür ve Turizm Bakanlığının yaratmaya çalıştığı bu koruculuk anlayışını kabul etmeyecektir. Aleviler asla para pula mevki ve makamla fikriyatını satmayacaktır. Bunu satanlar Alevi değildir Alevi inancından değildir.”

’30 milyon Alevi Kültür Başkanlığı’nın içine sığmaz’

Utanmadan başka bir şey başka bir şey daha yapıyorlar. 30 milyon Alevinin inancını Kültür ve Turizm Bakanlığının bir müdürlüğüne bağlamaya çalışıyorlar. Alevilik inancı, 30 milyon Alevi Kültür Başkanlığı’nın içine sığmaz, sığmaz. 30 milyon Alevi’yi bir müdürlük içine sığdıramazsınız. Aleviler, rızalığı siz canlardan alırlar. Rızalığı saraydan almanızı istiyorlar. Aleviler asla kata Saraydan rızalık almazlar. Onu için bu Kültür ve Turizm Bakanlığının bu beyhude yaklaşımlarından bir an önce vazgeçip Alevi yurttaşlarımızın özgürce kendi örgütlenmesi içinde kendi inançlarını yaşayabilecekleri bir zemin yaratmaları gerekiyor. Dün Kürt coğrafyasında koruculuk dayatılıyordu, bugün dedelerimizi, pirlerimizi, analarımızı maaşlara bağlayarak Alevi yurttaşlarımızın içinde korucular yaratmak istiyorlar ama bunu çok iyi bilsinler Aleviler asla Kültür ve Turizm Bakanlığının yaratmaya çalıştığı bu koruculuk anlayışını kabul etmeyecektir. Aleviler asla para pula mevki ve makamla fikriyatını satmayacaktır. Bunu satanlar Alevi değildir Alevi inancından değildir.”

‘Cemevleri Aleviler için ibadethanedir, bizler için de ibadethane olacaktır’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel,  Hacı Bektaş Veli’yi anarak konuşmasına başladı. Özel, şunları söyledi:

“Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin manevi huzurundayız. 753 sene önce hakka yürüyen ama söyledikleri ve yaptıklarıyla bugünümüze ışık tutan hünkarın huzurundayız. Daha Avrupa’da rönesans, reform ortaya çıkmamışken; modern batı aydınlanması yaşanmamışken, bırakın evrensel insan hakları sözleşmesini, evrensel insan hakları değerleri tartışılmazken, ‘her ne ararsan, kendinde ara’ diyen, ‘hiçbir milletti ve insanı ayıplamayın’ diyen, ’72 millete bir nazar ile bak’ diyen, ‘dili, dini, rengi, ne olursa olsun, iyiler iyidir’ diyen, kadının adı yokken ‘bizim nazarımızda kadın erkek farkı yok’ diyerek kadını karar süreçlerinin içine dahil edip, kadın sözünü erkek sözüyle bir gören hünkarın huzurundayız. Bu topraklarda çok acı dönemler, çok acı günler, çok acı aylar, yıllar yaşandı. Yıllardır kan, gözyaşı, zulüm bir durduysa üç yürüdü. Kerbela’da akan kan, Çorum’da, Maraş’ta, Sivas’ta akmaya devam etti. Kerbela’nın direnci sokak ortasında katledilen bilim insanlarının, sendikacıların, gazetecilerin, Berkin Elvanların, milyonların katıldığı cenaze törenlerinde o direnç vardı. Kerbelanın yası, kimi zaman Berkin’in, Ali İsmail’in, Abdullah Cömert’in mezarının başına bir sis gibi kondu.”

‘Alevi vatandaşlara eşit yurttaş muammelesi yapılmamakta’

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na tepki gösteren Özel, Alevilere eşit vatandaşlık hakkı verilmediğini söyledi. Özel, şöyle devam etti:

“İktidar partisinin burada yıllardır süren bir geleneği yok sayarak, buradaki canlıların meşru resmi siyasi temsilcilerini dışlayarak, 15 Ağustos akşamı apar topar alternatif bir tören tertip etmelerini en başta Hacı Bektaş’ın mirasına yapılmış büyük bir saygısızlık olarak görüyor ve kınıyorum. Bugün Alevilerin en etkin şekilde çözüm bekleyen, katkı bekleyen sorunları var. Türkiye, vicdanları yaralayan, bir türlü açıkça ifade edilmeyen bir ayrımcılıkla Alevilere eşit vatandaşlık haklarını vermemiştir. Yürürlükte olan Anayasa’daki tüm ifadelere rağmen uygulama sırasında ve kanun yaparken, kanunları uygularken Alevi vatandaşlara eşit yurttaş muamelesi yapılmamakta, ayrımcılığa tabi tutulmakta, ötekileştirilmekte ve haklı talepleri duymazdan gelinmektedir. Cemevleri Aleviler için ibadethanedir. Bizler için de ibadethane olacaktır. Bu yasal hak tanınana, bu anayasal hak kabul edilene kadar sizin mücadeleniz benim mücadelemdir. Camilerin ibathane görülüp, cemevlerinin ibadethane sayılmadığı, ÇEDES programı altında laik eğitim örselenip, katledildiği, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adıyla Alevilerin kabul etmediği bir kurumun ve işleyişin oluşturulduğu ve maalesef vaktiyle ‘cemevi cümbüş evi’ diyen, cem ile cümbüşü bir tutan yönettiği bu ülkede cümbüşün yeri Kültür Bakanlığı olduğu kabuluyle bir inancı Kültür Bakanlığına bağlayarak bu hakareti, bu hor görmeyi kurumsallaştıran bir anlayışa itiraz ediyoruz. Haklı itirazlarınızın yanındayız.”

‘Madımak utancıyla bu devlet hâlâ yüzleşmemiştir’

Kendisinden önceki CHP genel başkanlarına vefalarını göstermek için iktidar olacaklarını belirten Özel, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Madımak utancıyla bu devlet hâlâ yüzleşmemiştir. Madımak bir utanç müzesi olana kadar mücadelenizi mücadelemiz olarak hep birlikte sürdüreceğiz. Yolculuğumuz, ülkemiz için, barışa, adalete, hoşgörüye, güzel ahlaka, erdeme, bilime ve umuda giden bir yolculuğu temsil ediyor. Yolumuzu bu toprakların değerleriyle, Hünkar Hacı Bektaş’ın, Abdal Musa’nın, Mevlana’nın Yunus Emre’nin ve nice eren ve evliyanın öğretileriyle aydınlatıyoruz. Biz doğru duramaya ve dost kapısını açık tutmaya devam edeceğiz. Aslan ile ceylanın bir arada yaşayabildiği, bereketin ve hoşgörünün egemen olduğu bir ülkeyi gelecek nesillere miras bırakana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili de açıklamalarda bulunan Özel, şunları söyledi:

“Burada Cumhuriyet Halk Partisi’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘iki büyük eserimden biridir’ dediği partinin genel başkanı olarak bulunuyorum. Hacı Bektaş’ta tüm Türkiye’ye söylemek isterim ki bu partinin ilk genel başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e de tüm genel başkanlarına da benden önceki genel başkanı çok kıymetli Kemal Kılıçdaroğlu’na da vefamızı göstermenin en önemli yolu onların partisini iktidar yapmaktır. Hep birlikte bunu başaracağımıza and içiyorum.”