Türkiye bugün tarihi bir ana tanıklık ediyor. 1978’de PKK’nin kuruluşundan bu yana Kürt meselesinin somut çözümü başka bir noktaya evrildi. 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan süreç, bugün bir grup PKK’linin silahları yakma töreni ile başka bir sayfa açılacak. Peki bu sürece kadar neler yaşandı? Yeni sürecin kronolojisi şöyle:
1 Ekim: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’in yeni yasama yılı açılışında DEM Partili yöneticilerle el sıkıştı. Bahçeli gazetecilere “Dünyada barışı isterken, kendi ülkemizde barışı sağlamamız lazım” dedi. Aynı günlerde Türkiye iç siyasetinin gündemine Ortadoğu’da 7 Ekim 2023 sonrası artan savaş olasılığı bağlamında yeni bir kavram girmişti: ‘İç cephe’
2 Ekim : Devlet Bahçeli’nin bu adımına ilk tepki, yeni yasama yılının ilk grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’dan geldi. Bakırhan konuşmasında “Türkiye’de her zamankinden daha fazla diyalog ve müzakereye ihtiyaç var. Sayın Bahçeli’nin gelmesi de gayet normaldi, anormal bir durum yoktu. Türkiye’de toplumsal barışı savunan, ülkeyi refaha ve huzura kavuşturacak olan her her eli tutmayı, her adımı desteklemeyi zaten belirtmiştik bugün de aynısını tekrar ediyorum.” diye konuştu.
3 Ekim: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, aynı gün yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı öncesinde bir araya geldi. 1 Ekim sonrası ilk kez bir araya gelen iki lider görüşme sonrası açıklama yapmadı.
5 Ekim: Bahçeli 1 Ekim sonrası ilk kez konuştu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis açılışındaki konuşmasına atıfta bulunarak, “Cumhurbaşkanı TBMM’de dayanışmanın, huzurun, akıllı bir çalışmanın davetini sunmuştur. Bu davetten sonra MHP’nin genel başkanı olarak Cumhur İttifakı ve Türk milletinin cumhurbaşkanının çağrısına adım atmak bana düşen bir görevdir” dedi. Bahçeli’nin aynı açıklamasındaki “Ellerini sıkmam Türkiye partisi olmanın işareti olarak görülmelidir” ifadeleri de dikkat çekiciydi.
8 Ekim: Devlet Bahçeli 1 Ekim’den bir hafta sonra yapılan MHP grup toplantısında DEM Parti’ye hitaben “Uzattığım el gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin teklifidir” dedi. Erdoğan, aynı gün kendi partisinin grup toplantısında ittifak ortağına destek verdi ve “Cumhur İttifakı’nın uzattığı elin değerinin muhatapları tarafından anlaşılmasını ümit ediyoruz” diye konuştu.
13 Ekim: DEM Parti’nin Diyarbakır’da düzenlemek istediği ‘Özgürlük Mitingi’ Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklandı. Miting öncesi kentte yoğun bir polis ablukası yaşandı. Miting için belirlenen toplanma alanına gelenlerden 47 kişi gözaltına alındı.
15 Ekim: Devlet Bahçeli Abdullah Öcalan’a yönelik ilk doğrudan çağrısını 15 Ekim günü gerçekleşen grup toplantısında yaptı. Bahçeli o gün Öcalan’a, “Örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin.” diye çağrıda bulundu. Aynı gün partisinin grup toplantısında Bahçeli’nin çağrısına yanıt veren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise “Sayın Bahçeli, Öcalan’ın ne söyleyeceğini, nasıl bir çağrı yapacağını biz de merak ediyoruz senin gibi. O zaman tecridi kaldırın, Öcalan’ın kendi örgütüne, kendi arkadaşlarına ne dediğini hep beraber izleyelim görelim. 43 aydır kuş uçmayan, kervan geçmeyen, uçan kuşların bile üzerinden geçmediği bir adaya boşuna çağrı yapılır mı? İmralı kapılarını açın, dinleyelim, görelim.” dedi.
22 Ekim: Devlet Bahçeli, gündeme asıl damga vuran açıklamasını ise, 22 Ekim’deki MHP grup toplantısında yaptı. Bahçeli o günkü grup toplantısında Abdullah Öcalan’a TBMM çatısı altında konuşma çağrısında bulundu ve tecridin kaldırılmasını istedi. “DEM Parti’ye uzattığı elin günlerdir konuşulduğunu” belirten Bahçeli, “Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine değil ortak aklı çalıştırmaya, dürüst samimi adımlara, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil bölücü terör örgütüdür. Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek mecburidir” dedi ve Öcalan’a DEM Parti grubunda konuşma çağrısı yaparken, ”Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın” dedi.
Bahçeli ayrıca konuşmasında ömür boyu hapis cezası alan hükümlülerin yeniden özgürlüğe kavuşmasının yolunu açan bir infaz sistemi olan ‘umut hakkı’ ile Öcalan’ın serbest bırakılmasını gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Bahçeli’nin çağrısı için ‘tarihi fırsat penceresi’ ifadesini kullandı. Bahçeli’nin çağrısının ardından DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu olağanüstü toplandı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Bahçeli’nin çağrısına partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda yanıt verdi.Hatimoğulları, “Kürt sorununun çözüm yolu bellidir. Orta Doğu ve Türkiye’de barışın muhatabı İmralı’da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan’dır. Çözümün yolu TBMM’dir. Biz inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olarak tecrit kaldırılsın” dedi.
23 Ekim: DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan 23 Ekim’de İmralı’da Öcalan ile görüştüklerini duyurdu. Bu, Abdullah Öcalan’ın 43 ay sonra yaptığı ilk görüştü. Ömer Öcalan’ın görüşmenin ertesi günü yaptığı sosyal medya paylaşımına göre Abdullah Öcalan şu mesajın iletilmesini istedi: “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.” Bu, yeni süreçte Öcalan’dan kamuoyuna ulaşan ilk mesaj olarak kayıtlara geçti.
Aynı gün TUSAŞ’ın Ankara Kahramankazan’daki yerleşkesine silahlı ve bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti, 22 kişi yaralandı. TUSAŞ saldırısı sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel 6 gün sürecek ve belediye eş başkanları, Amedspor ve Roboski ailelerinin de ziyaret programında olduğu doğu ve güney doğu turunu iptal ederek aynı gün Diyarbakır’dan Ankara’ya döndü.
30 Ekim: Cumhurbaşkanı Erdoğan; Abdullah Öcalan’a Meclis’te DEM Parti grubunda konuşma çağrısı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye tam destek verdi. Erdoğan, “Bahçeli’nin, cesur çıkışı ve akıl dolu cümleleriyle tarihe not düşen, istikamet çizen bir lider” olduğunu söyledi.
Aynı gün İstanbul’da CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer gözaltına alındı ve tutuklandı.
31 Ekim: Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atandı. 31 Mart Yerel Seçimleri’nde, DEM Parti PM’nin 16 Aralık 2023’te deklare ettiği ve yerel seçimlerdeki yol haritasını ifade eden ‘Kent Uzlaşısı’ çerçevesinde desteklenen Belediye Başkanı Ahmet Özer’e ‘terör örgütü üyeliği’ suçlaması getirildi.
4 Kasım: İçişleri Bakanlığı kararı ile DEM Parti yönetimindeki Mardin, Batman ve Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinin belediyelerine kayyım atandı. Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, Batman Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Karayılan görevden alındı.
DEM Parti, “Biz çözüm ve barış için el uzatılmasını beklerken, halkın iradesine el uzatılmıştır” açıklamasıyla kayyım atamalarına tepki gösterdi.
Aynı gün, İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yerine kayyım atanan İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy, Esenyurt Belediye Meclisi’ni lağvetti ve Esenyurt Belediyesi’nde başkan yardımcılarını da görevden aldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, görevden alınan Ahmet Türk’e destek vermek için Mardin’e gitti. Konuşmasında kayyım kararına tepki gösteren Özel, “Mardin’in Büyükşehir Belediye Başkanının kim olduğuna Mardinliler karar verir” dedi.
7 Kasım: DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında inceleme başlatıldı. İçişleri Bakanlığı incelemenin, Bakırhan’ın Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanması sonrası yaptığı konuşmadaki ifadeleri nedeniyle başlatıldığını bildirdi.
10 Kasım: Atatürk Haftası nedeniyle dokuz yıl aradan sonra ilk kez Çankaya Köşkü’nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin ardından konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kayyım kararlarına dair açıklamalarda bulundu. Erdoğan görevden alınan belediye başkanları için “Seçilmiş başkanlar değil, örgütün atadığı ne idüğü belirsiz tipler” ifadelerini kullandı.
12 Kasım: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya göndermede bulunarak, “Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız” dedi.
12 Kasım günü itibarıyla MHP’nin X hesabından aynı saatlerde (15:00), Bahçeli’nin yeni sürece ilişkin sözlerinin olduğu paylaşımlar yapılmaya başlandı. ‘Vakit tamamdır, söz konusu vatandır’ içerikli paylaşımlardan birinin bağlam ifadesi “Bin yıllık kardeşlikten yanaysan; vakit tamamdır, söz konusu vatandır” şeklindeydi.
Partisinin aynı gün gerçekleşen grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise “Yıllarca birbirimize söylemediğimiz söz kalmadı ama bir türlü barışı konuşamadık, çözümü konuşamadık. Biz de çözümden yana olduğumuzu belirtiyoruz. O zaman konuşmamızın önündeki engel nedir?” ifadelerini kullandı.
14 Kasım: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli, bir araya geldi. Zirve, Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısı sonrası gerçekleşen ilk görüşme oldu. Hükümete yakın medya organlarından 17 Kasım’da ‘sızdırılan’ haberlerde söz konusu zirvede her iki lider arasında ‘her konuda’ tam bir mutabakat olduğu aktarıldı.
Aynı gün Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum katıldığı bir TV programında yeni sürece dair açıklamalarda bulundu. Uçum, söz konusu süreçte Erdoğan ve Bahçeli arasında ‘yüksek bir uyum’ olduğunu belirtti.
16 Kasım: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 16 Kasım’da, kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Devrim Demir ve Ahmet Türk’ü ziyaret ederek kayyım uygulamalarına karşı destek verdi.
20 Kasım: Eski milletvekili ve akademisyen Ufuk Uras, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle görüştüğünü duyurdu. Uras, sosyal medya platformu X’teki hesabından görüşmeyi şu ifadelerle paylaştı: “Sayın Devlet Bahçeli ile son dönem ortaya koyduğu perspektifle ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Gösterdiği ilgi ve sohbet için teşekkür ederim.”
22 Kasım: Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’deki Abdullah Öcalan çağrısından tam bir ay sonra DEM Parti yönetimindeki Dersim ve CHP yönetimindeki Ovacık’ta belediyelere kayyım atanarak seçilmiş belediye başkanları Cevdet Konak ile Mustafa Sarıgül görevden alındı. Böylece 1 Ekim sonrası kayyım atanan belediye sayısı 4’ü DEM Partili, 2’si de CHP’li seçilmiş belediye başkanlarının yönetimindeki 6 yerel yönetim oldu.
29 Kasım: İçişleri Bakanlığı Van Bahçesaray Belediyesi Başkanı Ayvaz Hazır’ın görevinden uzaklaştırıldığını ve yerine kayyım atandığını açıkladı. Karara tepki gösteren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan “İktidar bilsin ki; atadığı her kayyımda demokratik meşruiyetini yitirmekte; Kürt kentlerinde zorla, copla, gazla, hileyle, hukuksuzlukla var olmak dışında tek bir siyasi varoluşu kalmamaktadır” dedi.
28 Aralık: Meclis Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan’dan oluşan DEM Parti İmralı Heyeti İmralı Adası’na giderek Abdullah Öcalan ile yeni sürecin ilk görüşmesini gerçekleştirdi. Öcalan’ın heyet aracılığıyla kamuoyuna verdiği ilk mesaj şu oldu:
“Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır. Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır. Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir. Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım. Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır. Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.”
2 Ocak 2025: DEM Parti İmralı Heyeti Ahmet Türk ile birlikte TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Görüşmeler sıcak bir atmosferde gerçekleşti. Heyet adına konuşan Sırrı Süreyya Önder görüşmelerden sonra “umutluyuz” açıklaması yaptı. Bahçeli ise Abdullah Öcalan ziyaretini “hayırlı” buldu ve derhal silah bırakma çağrısı yapılması gerektiğini söyledi.
10 Ocak 2025: DEM Parti yönetimindeki Mersin Akdeniz Belediyesi’ne kayyım atandı; DEM Partili eş başkanlar Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan tutuklandı. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan da tutuklamaları ve kayyım atanmasını eleştirdi. Hatimoğulları, X’te yaptığı açıklamada, “İç barış kayyımla değil; demokrasi ve özgürlüklerle sağlanır. Biz barış umudunu büyütmeye çalışırken yapılan bu irade gaspını kabul etmiyoruz!” dedi. Bakırhan da kayyım atanmasını “demokrasiye açık darbe” olarak değerlendirdi ve “Halkların bir arada yaşam umuduna yapılmış siyasi suikasttir. Reddediyoruz” ifadesini kullandı.
DEM Parti Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından yapılan açıklamada da “Partimizin her sözünün altında “tehdit” ve “oyunbozanlık” arayanlar, halk iradesine bu kadar açık şekilde yapılan saldırılara alkış tutarak ikiyüzlülüklerini göstermektedir.” denildi.
11 Ocak 2025: DEM Parti İmralı Heyeti, Edirne F Tipi Cezaevi’nde eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Sırrı Süreyya Önder, Demirtaş ve Mızraklı’nın sağlık durumlarının iyi olduğunu belirtti ve “Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’nın selamları var. Sağlıkları gayet iyi. Sürece destekleri tam.” dedi.
16 Ocak 2025: DEM Parti İmralı Heyeti’nde yer alan Pervin Buldan, 28 Aralık’ta Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdikleri görüşmeye dair değerlendirmelerde bulundu. Pervin Buldan, Abdullah Öcalan’ın gerçekleşecek ikinci görüşmede, kadınlara özel bir çağrı yapacağını söyledi.
18 Ocak 2025: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Süreç nihai aşamaya yaklaşıyor” dedi. Sürecin nihayete ermesi halinde “Kazanan tüm Türkiye olacaktır” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Artık yeni hayaller kurma, yeni adımlar atma vaktinin geldiğine inanıyoruz. Biz bölgede istikrar, güvenlik, huzur ve refah istiyoruz. Biz meseleyi kendi mecrasında çözeriz. Tercihimiz bu meselenin kalıcı şekilde tarihe karışmasından yanadır.” diye konuştu.
22 Ocak 2025: Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan DEM Parti İmralı Heyeti, Abdullah Öcalan’la İmralı’da ikinci görüşmeyi yaptı. Heyette Ahmet Türk yer almadı. Görüşme 3 saat sürdü. Heyet görüşmeye dair açıklamada bulunmadı. Daha sonra yapılan kısa bir açıklamada ikinci görüşmede süreçle ilgili değerlendirmeler yapıldığı belirtildi.
28 Ocak 2025: Abdullah Öcalan ile gerçekleşen ikinci görüşmenin ardından DEM Parti ‘Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları’ adıyla sahaya çıkma kararı aldı. Buluşmalar kapsamında 1-16 Şubat tarihleri arasında halk toplantıları, çeşitli etkinlikler ve mitingler düzenlendi. Aynı gün İçişleri Bakanlığı, DEM Partili Siirt Belediyesi’ne kayyım atadı. Siirt Belediyesi Eşbaşkanı Sofya Alağaş’a gazetecilik faaliyetleri nedeniyle verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının ardından Siirt Valisi Kemal Kızılkaya kayyım olarak görevlendirildi.
4 Şubat 2025: DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında Abdullah Öcalan’ın önümüzdeki günlerde ‘tarihi bir çağrı’ yapacağını söyledi. Yeni süreçle ilgili konuşan Bakırhan, “Abdullah Öcalan Kürt sorununun çözümü için önümüzdeki günlerde çağrı yapmaya hazırlanıyor” dedi.
6 Şubat 2025: DEM Parti ve DBP, Diyarbakır’da “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Tuncer Bakırhan: “Öcalan onurlu bir barışın formülünü hazırlıyor” dedi.
11 Şubat 2025: DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Silahların susması hedefleniyorsa, Öcalan’ın örgütüyle temas kurması sağlanmalı” dedi. Tuncer Bakırhan ise sürecin “Malazgirt’ten Çanakkale’ye Kürt ve Türk ittifakının ortak mücadelesine uygun” olmasını istedi. Bakırhan Öcalan’ın beklenen çağrısının “Çanakkale ruhuna uygun olacağını” belirtti.
13 Şubat 2025: KCK yöneticisi Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’ın yeni süreç kapsamında yazdığı mektubun kendilerine ulaştığını açıkladı.
15 Şubat 2025: Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atandı. 11 Şubat’ta ‘terör örgütüne yardım’ suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası verilen Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan görevden alındı. DEM Parti, kayyım atamasının zamanlamasına dikkat çekerek 15 Şubat’ın sembolik önemini işaret etti ve Öcalan’dan beklenen açıklamanın zamanlamasına ilişkin tartışmaların sürdüğü belirtildi. Kayyım atanması sonrası belediye binasında nöbet başlatanlardan 115 kişi gözaltına alındı, 42 kişi tutuklandı.
16 Şubat 2025: DBP temsilcileri ve DEM Parti İmralı Heyeti yeni süreç temasları kapsamında Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne giderek Erbil’de KDP lideri Mesud Barzani ile görüştü. 1 saat 45 dakika süren görüşmede DEM Parti İmralı Heyeti Abdullah Öcalan’ın mesajının içeriğini Barzani’ye iletti. Barzani, konuk heyeti sıcak bir şekilde karşıladı. Barzani barış sürecinin, sorunların çözümü için en doğru yol olduğunu belirtti ve Türkiye’deki barış sürecine destek vermeye ve sürecin ilerlemesine katkıda bulunmaya tam olarak hazır olduğunu ifade etti.
17 Şubat 2025: Heyetler bölgedeki temasları kapsamındaki ziyaretinin ikinci gününde Irak Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani ile 1,5 saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Heyet açıklamasında, Öcalan’ın Kürt sorununu şiddet zemininden siyasi ve hukuki zemine çekmek için inisiyatif aldığını belirtti. Açıklamada ayrıca çözüm sürecinin sadece Türkiye’yi değil, tüm bölgeyi olumlu etkileyeceği ve Ortadoğu’daki kriz ortamını sonlandırabileceği vurgulandı.
18 Şubat 2025: DBP temsilcileri ve DEM Parti İmralı Heyeti Irak Federe Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ile görüştü. Heyetler daha sonra Süleymaniye’ye giderek burada Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Başkanı Bafil Talabani ve Irak Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani’ye görüşmeler gerçekleştirdi.
Temasların ardından yapılan açıklamada “Önümüze birçok zorluklar da var. Fakat başarı için umudumuz da var. Ulusal temelde birlik ruhu ile bütün aktörlerle 3 gündür görüşmeler yapıyoruz. Bütün aktörler aynı şeyi söylüyor: Öcalan’ın çağrısıyla bütün Kürtler önemli kazanımlar elde edecek” denildi.
19 Şubat 2025: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç İmralı Cezaevi’ne ziyaretlerle ilgili konuştu. Gazetecilerin “DEM Parti heyetinin İmralı’da 3’üncü kez ziyareti olacak mı” sorusuna Bakan Tunç “Başvuru olursa değerlendirip izin sağlarız” yanıtını verdi.
20 Şubat 2025: Erbil ve Süleymaniye’deki görüşmelerini değerlendiren Sırrı Süreyya Önder, ziyaretin olumlu bir havada geçtiğini söyledi. “Görüştüğümüz bütün siyasi şahsiyetler, kurum ve partilerden büyük bir coşku ve hüsnü kabul gördük. Bunun için öncelikle onlara teşekkür etmek istiyorum. Onların da sürece dair önerilerini, uyarılarını ve desteklerini aldık. Bunlar bizim için ve barış için çok kıymetliydi. Bunu Sayın Öcalan’a ve muhataplarımıza aktaracağız” diyen Önder, ağırlıklı olarak Abdullah Öcalan’ın değerlendirmelerini aktardıklarını ifade etti. Önder, “Sorduğu soruları ilettik. Onlara cevap oluşturmaya çalıştık. Bununla beraber ulusal birlik meselesi de konuşulan meseleler arasındaydı. Barışa dönük olabilecek en geniş toplumsal zemini oluşturmaya çalıştık” diye konuştu.
23 Şubat 2025: DEM Parti İstanbul İl Kongresi’nde konuşan Tuncer Bakırhan, “Merak etmeyin biz kandırılmayız. Sayın Öcalan çağrı yaptıktan sonra artık Türkiye’de demokrasi, özgürlükler konuşulacak. Kaçan kaybeder” dedi. Öte yandan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Abdullah Öcalan’ın mesajına ilişkin yaptığı “Görüntülü mesaj mevzuata uygun değil” açıklamasının ardından başlayan tartışmaya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’ndan yanıt geldi. Hatimoğulları “Bizdeki bilgi Öcalan’ın mesajının ‘videolu’ olacağı yönünde. Bunun zaten kapılarının açılması lazım, eğer gerçekten bir barış süreci olacaksa. Videolu olup olmayacağı tartışmasının yürütüldüğü bir yerde barıştan söz etmek mümkün değil. Sağlıklı bir diyalog ortamından söz etmek mümkün değil. Bu, tecridin devam ettiği anlamına gelir” dedi.
24 Şubat 2025: DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, İmralı görüşmesi için gerekli başvuruların yapılacağını duyurdu. Koçyiğit, İmralı’da yapılacak ziyarette özellikle Erbil ve Süleymaniye’de gerçekleştirilen temasların Abdullah Öcalan’a aktarılacağını belirtti. Koçyiğit’in açıklamasına göre, İmralı’daki üçüncü görüşmenin ardından çağrının takvimi netleşecek. Koçyiğit, “Kısa bir süre içerisinde 100 yılı aşan Kürt sorununun çözümünde yeni bir dönemin başlangıcı olacak tarihi çağrının geleceğini biliyoruz” diye konuştu.
26 Şubat 2025: DEM Parti İmralı Heyeti, Abdullah Öcalan ile 3’üncü kez görüşmek için başvuru yaptı. Başvuru Adalet Bakanlığı tarafından kabul edildi.
27 Şubat 2025 : İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, DEM Parti heyetiyle yaptığı üçüncü görüşmenin ardından “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” başlıklı mektubunu kamuoyuyla paylaştı. Mektupta, PKK’ye silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yaptı. Öcalan, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” ifadelerini kullandı.
1 Mart 2025 : PKK, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı örgüte yönelik silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı doğrultusunda ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Ateşkesin 1 Mart’tan itibaren geçerli olacağı açıklandı. Örgüt, Öcalan’ın çağrısının içeriğine katıldığını ve çağrının gereklerine uyacağını da kaydetti.
31 Mart 2025: Abdullah Öcalan ile bayramda aile görüşü gerçekleşti. Ortadoğu’dan Türkiye’ye DEM Parti’ye, Erdoğan ve devlete kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Abdullah Öcalan, bir taraftan çözüm tartışmalarının yürüdüğü ve sürecin başladığı dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonlara ve Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına dair “demokrasi ve örgütlenme” vurgusu yaptı. Ömer Öcalan, İmralı dönüşünde sürecin hızlanabileceğini, görüşmeler yapıldığını belirtti.
10 Nisan 2025 : DEM Parti İmralı heyeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi. Sadece Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ın yer aldığı heyetin katıldığı görüşme yaklaşık 1 saat 25 dakika sürdü. Görüşmede MİT Başkanı İbrahim Kalın ve AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala da hazır bulundu.
Görüşme sonrası Önder, “Çok pozitif bir görüşme oldu. Bundan sonrası için çok daha umutluyuz” derken, Buldan ise “Çok çok verimli bir görüşme oldu. Süreç güzel sürüyor” açıklamasını yaptı. Pervin Buldan daha sonra katıldığı bir TV programında, görüşmede demokratik siyasetin güçlendirilmesi, Abdullah Öcalan’ın koşulları, cezaevlerindeki hasta tutuklular ve infaz sorunları gibi konuların gündeme geldiğini belirterek, “Şu konuda şu zaman ya da bu zaman diliminde bir adım atılacak demekten ziyade karşılıklı olarak demokratik siyasetin güçlenmesi ama aynı zamanda barışın güçlenmesi anlamına geldiği için bu adımların yavaş yavaş atılması gerektiği konusunda herkes kendi fikrini söyledi” ifadesini kullandı.
Görüşmeden olumlu bir sonuç çıktığını belirten Buldan, “Toplumun neden adım atılmadığına dair soruları var. Bu adımlar kısa zaman içinde atılacak, insanlar bunu görecek, hissedecek” dedi.
15 Nisan 2025: DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, yaşadığı ağır kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Önder’in hayati tehlikesi devam ediyor.
18 Nisan 2025: DEM Parti heyetinin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapması planlanan görüşme, heyet üyesi Sırrı Süreyya Önder’in sağlık sorunları nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.
21 Nisan 2025: DEM Parti İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Faik Özgür Erol, Abdullah Öcalan ile görüşme üzere İmralı Adası’na gitti. Buldan ve Erol, 15:40 civarı İmralı Adası’ndan döndü.
24 Nisan 2025 : DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Sezai Temelli ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile hasta tutuklular, infaz eşitsizliği ve AİHM ile AYM kararlarının uygulanması konularında iki saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Abdullah Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi için yasal düzenlemeye gerek olmadığı belirtilirken, Kobani ve Gezi davaları da gündeme geldi.
28 Nisan 2025: PKK, 1 Mayıs mesajında Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı sahiplendiklerini ve bu çağrıyı doğru anlamaya çalıştıklarını vurguladı. Sürecin zorluğunun farkında olduklarını ve bu nedenle aceleci olmadıklarını belirten PKK, çağrının gereği olan somut adımların henüz atılmadığını kaydetti. Açıklamada, Öcalan’ın uygun koşullara kavuşarak beklenen “parti kongresini yönetmesi gerektiği” dile getirildi.
3 Mayıs 2025: Sırrı Süreyya Önder, 3 Mayıs’ta tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Bir gün sonra on binlerin katılımıyla son yolculuğuna uğurlandı.
5 Mayıs 2025: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, PKK’nin kendini feshetmesiyle “yeni bir aşamaya” geçileceğini belirtti.
7 Mayıs 2025: Devlet Bahçeli, TBMM’ye gelerek DEM Parti’ye Sırrı Süreyya Önder için taziye ziyaretinde bulundu. Ziyaret, “birlik ve kardeşlik” mesajı olarak yorumlandı.
9 Mayıs 2025: PKK, 5-7 Mayıs arasında topladığı 12’inci kongrede “tarihi kararlar” alındığını duyurdu. DEM Parti, “barış ufkuna bir adım daha yaklaşıldı” açıklaması yaptı.
12 Mayıs 2025: PKK, Abdullah Öcalan’ın çağrısına uyarak örgütün feshedildiğini ve silah bıraktığını, ancak bu süreci ancak Öcalan’ın yönetebileceğini resmen açıkladı. DEM Parti, açıklamayı “tarihi bir adım” olarak değerlendirdi. İçişleri Bakanlığı, PKK’nin fesih açıklamasını “terörle mücadelede dönüm noktası” olarak niteledi. Ancak operasyonlar devam edeceğini de vurguladı.
15 Mayıs 2025: DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Kürt meselesinin demokratik çözümü için diyalog kanallarının açık tutulması gerektiğini” söyledi.
18 Mayıs 2025: İmralı Heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Faik Özgür Erol adaya giderek Öcalan ile bir görüşme daha gerçekleştirdi. Yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder ile ilgili olarak ‘Türkiye için bilge bir kişiydi’ değerlendirmesini yapan Öcalan, ortak yaşam vurgusu yaparak, ‘Kardeşlik hukuku üzerinden bir yeni sözleşmeye ihtiyaç var’ dedi.
20 Mayıs 2025: Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK’nin feshiyle yeni bir sayfa açıldığını” ifade etti. “Toplumsal barış için adımlar atılmaya devam edecek” dedi.
25 Mayıs 2025: CHP lideri Özgür Özel, sürecin “şeffaf ve demokratik” yürütülmesi gerektiğini vurguladı; “Kürt meselesinde kalıcı çözüm” çağrısı yaptı.
7 Haziran 2025: Kurban Bayramı dolayısıyla İmralı’da aile görüşü yapıldı. Abdullah Öcalan ‘Halkımızın kurbansız Kurban Bayramı’nı kutluyorum’ mesajını iletti. Uzun bir aradan sonra çocuklarla bir araya gelen Önder Apo, çocuklara kalem hediye etti.
25 Haziran 2025: DEM Parti, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret ederek “barış süreci komisyonu” önerisini sundu. Kurtulmuş, öneriyi değerlendireceğini belirtti.
2 Temmuz 2025: DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret etti. “Barış süreci için komisyon” önerisi tekrarlandı.
3 Temmuz 2025: DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, sürece dair kısa bir süre içerisinde adımlar atılacağını ve “Daha fazla sorumluluk yükleyen; daha fazla somut ve güçlü adıma ihtiyaç duyulan bir aşamaya doğru ilerliyoruz” açıklaması yaptı.
Aynı gün MİT Başkanı Kalın, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hakkari, Yüksekova ve Çukurca’ya gitti.
Kalın, Hakkari Valisi Ali Çelik, İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Levent Ergün, diğer askeri ve mülki idare yetkilileriyle bir araya geldi.
Görüşmelerde, Irak, İran ve Suriye sınır hattının güvenliği, alınan önlemler, bu bölgelerdeki üs noktaları, bölgedeki son durum ve gelişmeler ele alındı.
6 Temmuz: Abdullah Öcalan’ın yeni bir adım atarak, PKK’ye çağrıda bulunması beklenirken, Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde gerçekleştirecek törenle bir grup PKK’linin silah bırakacağı duyuruldu.
Töreni siyasi parti, insan hakları ve hukuk örgütleri, dernek, sivil toplum örgütlerinin izleyeceği belirtildi.
Aynı gün Abdullah Öcalan’la görüşen İmralı Heyeti’nden açıklama: Süreç yeni bir aşamaya geçmekte
Abdullah Öcalan’la 2,5 saatlik bir görüşme gerçekleştiren DEM Parti İmralı Heyeti, Öcalan’ın sürecin yeni bir aşamaya geçtiğini ifade ettiğini ve barış ile demokratikleşme için herkese sorumluluk düştüğünü belirttiğini açıkladı.
7 Temmuz: Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştiren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyeleri, partinin Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile bir araya geldi.
Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile DEM Parti İmralı Heyeti görüştü. Görüşmenin ardından açıklama yapan DEM Parti, “Görüşmede, sürecin ilerlemesi konusunda karşılıklı iradenin devam ettiği vurgulandı” dedi.
8 Temmuz: Devlet Bahçeli: Türkiye tarihi sürecin ortasında
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde metan gazı zehirlenmesi sonucu 12 askerin yaşamını yitirmesiyle ilgili yeni sürece dikkat çekerek provokasyon uyarısında bulundu.
“Meclis göreve, kadınlar barış mücadelesine” sloganıyla yola çıkan Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, Meclis önüne yürüdü.
9 Temmuz: Abdullah Öcalan’dan tarihi çağrı
Abdullah Öcalan, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” kapsamında tarihi bir çağrı daha yaptı. 26 yıl sonra videolu görüntüsü yayınlanan Öcalan çağrısında, “Siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum” dedi.
Abdullah Öcalan, “Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.
Aynı gün Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, MİT Başkanı İbrahim Kalın’dan sürece dair kapsamlı sunum aldı. Ayrıca silah bırakma süreci ve Meclis’te kurulacak komisyonun yol haritası değerlendirildi.
10 Temmuz:
DEM Parti heyeti, gazeteciler ve STK temsilcileri, Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine düzenlenmesi planlanan silah bırakma töreni için Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne ulaştı.
Heyeti karşılayan Irak Federe Kürdistan Bölgesi Hükümet Sözcüsü Dilşad Şehab “Kürdistan Bölgesi Hükümeti adına hepinizi tebrik ediyoruz. Ama en büyük tebrik, Barış Annelerine. Kürdistan Bölgesi’nde çok sayıda dostunu, yakınını görecek, tarih boyunca kendileri gibi acı çeken ve halkımızın onurlu bir şekilde yaşaması uğruna gözyaşı döken çok sayıda anneyi görecekler. O yüzden burada evinizdesiniz, hoş geldiniz, burası sizin eviniz, Kürdistan bölgesi hepinizin evi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Temmuz’da yapması beklenen ve “tarihi açıklama” olarak nitelendirilen hitabından önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti.
Görüşmenin, yarın (11 Temmuz 2025) PKK’nin Süleymaniye’de silah bırakma töreni öncesinde gerçekleşmesi dikkat çekti.
1993’ten günümüze Kürt sorunu ve çözümü: Görüşmeler nasıl başladı? Nasıl sonuçlandı?
1998 ateşkesine giden süreç: Öcalan ile aracılı ve dolaylı görüşmeler